MÜVEKKİL ADNAN OKTAR’IN TRT BELGESEL VE DİYANET TV’DE EVRİM TEORİSİ PROPAGANDASI YAPAN YAYINLAR HAKKINDAKİ AÇIKLAMASI
Müvekkil Adnan Oktar 40 yılı aşkın süredir Allah’ı inkar eden evrim teorisi, darwinizm gibi ideolojilere karşı çok yönlü ilmi, kültürel ve bilimsel çalışmalar yürütmüştür. Bu konuda çok sayıda kitaplar, makaleler yazmış; belgeseller, konferanslar ve sergiler açılmasına vesile olmuştur. Yaratılış denilince akla gelen ilk isimlerden olan müvekkilin bu konular yönünden fikri mücadelesindeki kararlılığı her zaman devam etmiştir.
Son dönemlerde bazı özel yayın kuruluşlarının yanında TRT Belgesel ve Diyanet TV gibi resmi kurumlar üzerinden artan bir biçimde Darwinizm ve evrim propagandası yürütülmektedir. Müvekkilin bu durum hakkındaki açıklamaları şöyledir:
Ülkemizde ateizm, deizm ve dinsizliğin yayılması cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir hıza ulaşmıştır. Bunda devletin resmi yayın organlarında "Allah yok, yaratılış yok", "canlılar tesadüf ve rastlantılar sonucunda kendi kendilerine oluştu" iddialarını savunan evrim teorisinin anlatıldığı programların yayınlanmasının rolü büyüktür. Sayın cumhurbaşkanı “Çocuklarımızı küresel sapkın akımların esiri yapma çabalarını boşa çıkaracağız” derken bu tarz yayınların bir kamu kurumundan tek taraflı bir anlatımla, karşı cevapları da bilimsel delilleriyle ortaya konmadan gerçekleştiriliyor olması son derece yakışıksızdır.
TRT Belgesel’deki yayınlarda doğada ölümcül bir yaşam mücadelesi olduğu ve güçlü olanların ayakta kaldığı, doğaya en çok uyum gösteren canlıların türlerini devam ettirebildiği gibi bazı sözde bilimsel mesajlar sıklıkla kullanılmaktadır. Diyanet TV’de ise evrim propagandası farklı bir yöntem ile yapılmaktadır. Diyanet TV yayınlarında Darwinizm'in canlılığın kökeni hakkındaki senaryosunu aynen kabul edilmekte, ancak bu senaryonun sözde Allah'ın kontrolünde olduğunu savunularak, evrim teorisi ile inanç arasında adeta bir "uzlaşma" sağlamaya çalışılmaktadırlar.
Allah'a ve Allah'ın dinine inandığını söyleyen bir insan için tek başvuru kaynağı ve rehber Kuran'dır. Kuran'da ise evrimle yaratılış olduğuna dair bir bilgi yoktur. Aksine ayetlerde canlılığın ve evrenin, Allah'ın "Ol" emriyle yoktan var edildiği bildirilmektedir.
Evrim teorisinin odak noktası, Yaratıcı'nın varlığının inkar edilmesidir. Darwin'den bu yana evrim teorisini savunanların hepsi Allah’ı, bir yaratıcıyı inkar ettiklerini açıkça dile getirmişlerdir. Teori, 150 yıldır ateizmin en önemli dayanağıdır. Ateizmin en önemli dayanağı ile Allah'a iman arasında elbette bir ortaklık kurulamaz.
Evrim teorisi gibi ideolojik anlam ifade eden ve İslam dininin gerçekleriyle çelişen, aynı zamanda bilimsel bir dayanağı olmayan bir teoriyi savunmak, ilahiyat profesörlüğü yapan inanç sahibi bir kişinin şiddetle kaçınması gereken bir durumdur. Belki böyle bir tutumun nedeni, bu teorinin bugüne kadar insanlığa getirdiği belalardan, din ahlakına karşı olan çevrelerin bu teoriyi sahiplenmesinden, bu teorinin yaratılış gerçeğini kesin olarak reddettiğinden habersiz olmaları olabilir. Nitekim söz konusu yayınlarda “Ama bu konuda da elimizde ne yazık ki net ve açık bir bilgi yok… bununla ilgili bir kanıt var mı? Yok …bu doğru da olabilir yanlış da olabilir” gibi tereddüt dolu muğlak ifadeler eşliğinde elde bir delili olmayan evrim hikayeleri uzun uzun anlatılmaktadır.
Darwinist düşüncenin insanlığı perişan eden faşizm ve komünizm ideolojilerinin kaynağı olduğu, terör örgütü PKK’nın temel fikri dayanağı olduğu bilmeden bu teoriye destek olmakla, teorinin asırlardır oluşturduğu zararlarını öğrendikten sonra destek olmak bir değildir. Bir kişi Darwinizm'in bu tehlikeli boyutlarını, meydana getirdiği tahribatı bilmeden ve bilimsel geçersizliğini öğrenmeden önce bilgisizce bu teoriye destek vermiş olabilir. Fakat güzel ve erdemli olan tavır tüm bunları öğrendikten sonra söz konusu kişinin hemen harekete geçmesi ve bu zararlı ideolojiye karşı fikri mücadeleye destek olmasıdır. Allah bir ayetinde Müslümanlara şöyle buyurmaktadır:
İnkar edenler birbirlerinin velileridir. Eğer siz bunu yapmazsanız (birbirinize yardım etmez ve dost olmazsanız) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (Enfal Suresi, 73)
Bu durumdaki bir Müslümanın, hakkında bilgi sahibi olmadığı bu konunun peşinden gitmekten şiddetle sakınması şarttır. Çünkü bu, Allah'ın iman edenlere bir emridir. Kuran'da şu şekilde buyrulmaktadır:
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. (İsra Suresi, 36)
Örnek Müslüman tavrı ise, bir konuyu samimiyetle araştırmak, öğrenmek ve ona göre davranmaktır:
... İşte (Allah'a) teslim olanlar, artık onlar 'gerçeği ve doğruyu' araştırıp-bulanlardır. (Cin Suresi, 14)
Müslüman evrim savunucularının da yukarıdaki ayetlerde bildirilen emir gereği, evrim teorisi üzerinde dikkatle düşünüp, daha sonra kapsamlı bir araştırma yapmaları gerekir.
Televizyonda milyonlarca insana evrim propagandası yapan bir hoca evrim hakkında bir araştırma yaptığında bu teorinin doğal seçilim ve mutasyon gibi mekanizmalarının canlılardaki karmaşık yapıları oluşumunu açıklamakta yetersiz kaldığını, cansız moleküllerin milyonlarca yıl beklemekle canlılık özellikleri taşıyamayacağını, türler arasındaki geçişi göstermesi gereken milyonlarca fosilden tek birine bile rastlanamadığını, fosil kayıtlarının canlıların milyonlarca yıldır değişmediğini gösterdiğini, yarı insan hikayelerinin maymun türlerini delil gibi gösterme çabasından ibaret olduğunu, tek bir proteinin bile tesadüfen oluşamayacağını, DNA’daki 25 ciltlik bir ansiklopedi dolgusu bilginin tesadüfen oluşamayacağını bilimsel delilleri ile gördükten sonra vicdanının sesini dinleyerek karar vermelidir.
Söz konusu Müslümanların tüm bu gerçekleri fark edememelerinin nedeni, konu hakkındaki bilimsel gelişmelerden habersiz olmalarıdır. İşte bu bilgisizlik nedeniyle Diyanet TV’de, Cahız, İbni Miskeveyh, Mevlana ve İbni Haldun gibi geçmişte İslam coğrafyasında yetişmiş bazı isimler sözde referans gösterilerek bu kişilerin bilgi eksikliğinden kaynaklanan hatalı fikir ve görüşleri güya evrimin delilleri gibi sunulmaya çalışılmıştır. Bu yetersiz ve geçersiz propaganda yöntemi bilimsel gelişmeleri takip etmeyen, evrim teorisinin geçersizliğini anlatan yayınları okumayan bir insanın evrim teorisini bilimsel bir gerçek zannetme yanılgısına nasıl düştüğünü açıkça göstermektedir. Ancak bilgisizlik, bu konudaki eserleri okumakla kolayca giderilebilecek bir eksikliktir.
Evrim teorisi konusunda detaylı bilgi sahibi olan bir Müslüman için, evrimcilerin iddiaları karşısında kararsız veya suskun kalma gibi bir durum kesinlikle olmayacaktır. Bunun yanı sıra, Allah'ın eşsiz yaratışını ve tüm kainatı saran kusursuz sanatını derin derin düşünmek, Kuran'a kuvvetle sarılmak ve Kuran ayetlerinde bildirilen gerçekleri kavramak bu olumsuz etkilerden kurtulmanın en kolay yoludur.
Allah’ın varlığına, birliğine, yoktan yaratmasına, iman esasına ve Kur’an'a tümüyle karşıt olan evrim teorisini elde hiçbir bilimsel delil olmadığı halde milyonlara telkin etmek son derece vahim ve hatadır. TRT ve Diyanet TV ve buralarda görev alan yetkililerin bu hataya düşmemeleri için evrim propagandasına son vermeleri elzemdir.
Saygılarımızla kamuoyunun bilgisine bilvekale arz ederiz. 26.03.2024
Adnan Oktar Vekili
Av. Mert YETİŞİR