YARGITAY İLGİLİ CEZA DAİRESİ’NE 

GÖNDERİLMEK ÜZERE 

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. CEZA DAİRESİ’NE 

  

  

DOSYA NO : 2023/310 E., 2023/494 K.  

  

SUNAN : ADNAN OKTAR  

  

MÜDAFİİ : AV. MERT YETİŞİR 

  

KONU : Müvekkil Adnan Oktar’ın, dünyayı saran ekonomik krizin etkisiyle birçok insanın yeterli beslenemediği, bu durumun ileri vadede neslin beyin ve fizik yapısını etkileyebileceği, tek çözümün ise Mehdiyet ve İslam Birliği ile ekonomik yönden güçlenerek sağlanabileceğine dair beyanlarının sunumudur.   

AÇIKLAMALAR : 

Müvekkil Adnan Oktar, son yıllarda gerek Amerika gerekse de gelişmiş Avrupa ülkelerinden Asya ülkelerine kadar bütün dünyada cereyan eden ve ülkemize de hakim olan ekonomik krize dikkat çekerek insanların ekonomik gerekçelerle yeterli proteinli gıdaları alamadığı, sağlıklı beslemediği ve bu durumun gelecek nesiller üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceğini dikkat çekmektedir.  

Bu durumun tek çözümünün ise Kuran ahlakının hakim olacağı İslam Birliği ve Mehdiyet olduğuna dikkat çeken müvekkilin görüşleri şu şekildedir: 

Dünya çapında gerçekleşen ekonomik krizin birçok sebebi vardır. Açıktır ki bunlardan en önemlisi Allah’ın haram kıldığı faiz sisteminin tüm dünyaya hakim olmasıdır. Üretimin durması, para döngüsünün olmaması, paraların faiz için bankalarda tutulması ekonomiyi çökertmiştir.  Oysa Cenab-ı Allah ayetlerinde faizden kaçınmayı öğütlemiş ve faizin getireceği belaları kullarına haber vermiştir: 

  

Ey iman edenler, faizi kat kat arttırılmış olarak yemeyin. Ve Allah'tan sakının, umulur ki kurtulursunuz. (Al-i İmran Suresi, 130) 

  

Faiz (riba) yiyenler, ancak şeytan çarpmış olanın kalkışı gibi, çarpılmış olmaktan başka (bir tarzda) kalkmazlar. Bu, onların: "Alım-satım da ancak faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alış-verişi helal, faizi haram kılmıştır. Kime Rabbinden bir öğüt gelir de (faize) bir son verirse, artık geçmişi kendisine, işi de Allah'a aittir. Kim (faize) geri dönerse, artık onlar ateşin halkıdır, orada sürekli kalacaklardır.  

  

Allah, faizi yok eder de sadakaları arttırır. Allah, günahkar kafirlerin hiçbirini sevmez. (Bakara Suresi, 275-276) 

  

Ekonomik krizin en büyük sebeplerden bir diğeri ise tevekkülsüzlüktür. Yani insanların, malın ve paranın, tüm mülkün Sahibi olan Allah’tan geleceğini unutmaları, panik içinde gelecek kaygısına düşmeleri, Allah’a sığındıkları sürece Allah’ın kendilerini en güzele ileteceğini düşünmemeleridir. Oysa tüm mülk Rabbimiz’e aittir. Tüm yardım O’ndan gelir. Rabbimiz’in izni olmadan, saklanan para hiç kimseye hiçbir fayda getirmeyecektir. İnsanı şimdi de gelecekte de koruyacak olan sakladığı para değil, yalnızda Rabbimiz’in yardımıdır.  

  

Eğer Allah size yardım ederse, artık sizi yenilgiye uğratacak yoktur ve eğer sizi 'yapayalnız ve yardımsız' bırakacak olursa, O’ndan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler. (Al-i İmran Suresi, 160) 

  

Gelecek kaygısı ve mal sevgisi nedeniyle parayı ve malı biriktirme hırsıyla hareket eden bir kısım insanlar, ellerindekini harcamak istemez, cimrilik ederler. Bu insanların politikaları genellikle zayıfın gitgide zayıflayıp yok olması, kendilerinin ise biriktirip güçlenerek zengin olmaları üzerine kuruludur. İşte bu nedenle, yoksulu sömürmekten çekinmez, sadaka vermez, cömert davranamaz, kendisi için bile harcayamaz, yalnızca bilinmeyen bir vakit için sürekli olarak biriktirirler. Oysa genellikle beklettikleri ve faiz ile kar getireceğini düşündükleri bu para, üretim hiç yapılmadığından artan enflasyonun hızına yetişemez ve değerini yitirir. Bekleyen bu paranın hiçbir zaman bereketi olmamıştır.  

  

Oysa insanlar Allah’ın emrine uyup cömert davransalar, hiç beklemedikleri bir bollukla karşılaşacaklardır. Yüce Allah, faizi artırmayacağını, fakat Allah rızası için verilen sadakanın ise dünyada ve ahirette büyük bir kazanç ile karşılık göreceğini ayetinde belirtmiştir: 

  

İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Allah Katında artmaz. Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat ise, işte (sevaplarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır. (Rum Suresi, 39) 

Ekonomik kriz ve hayat pahalılığı sebebiyle dünyanın her yerinde ne yazık ki insanlar yeteri kadar beslenemez, protein tüketemez hale gelmiştir. Gıda fiyatlarının arttığı bölgelerde insanların gelir düzeylerindeki düşme, gıda var olsa da açlık yaşanmasına neden olmakta, insanların yeterli düzeyle beslenememesine sebep olmaktadır.  



Yetişkin bir insanın günlük enerji ihtiyacı yaklaşık 2500 kalori olarak kabul edilir. Sağlıklı bir insanın yaşamını sürdürebilmesi için günlük ortalama 0,8 g/kg/gün protein alması gerekir. Ancak ne yazık ki günümüzde insanlar bu miktarı karşılayamamakta ve buna bağlı olarak da vücudunda gerekli yapısal ürünler sentezlenemeyeceğinden, ihtiyaç duyulan amino asitler vücudun protein deposu olan kas dokusundan karşılanmaktadır. Yani; vücuttaki yıkım olayları artmakta ve buna bağlı olarak zamanla kas dokusunda zayıflama, yapısal bozukluklar ve ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. 



Oysa ki dünya genelinde mevcut olan besin maddeleri de her insanın bu günlük ihtiyacını karşılayabilecek düzeydedir. Açlık çeken insanların sayısı neredeyse 1 milyara yaklaşmıştır. Bugun artık sadece Afrika değil, dünyanın hemen her yerinde açlık çeken insanlar mevcuttur. 



Kesin bir çözüme ulaşılamamasının altında yatan sebepler de yine bencillik, kişisel çıkarlar ve hırslar, umursamazlık gibi ahlaki bozukluklardır. Ve bu bozuklukların ortadan kalkmasının tek yolu da KURAN’IN SUNDUĞU AHLAK MODELİNİN YAŞANMASI; YANİ MEHDİYET VE İSLAM BİRLİĞİ’DİR. 

  

Kuran ahlakının hakim olduğu bir sistem yaşandığında; insanlar paralarını cimrilik edip saklamadıklarında, cömert olup üretime yöneldiklerinde, ellerindeki parayı hareketlendirdiklerinde, sadaka verdiklerinde ve en önemlisi kendilerine mal ve zenginliği verecek olanın Yüce Rabbimiz Allah olduğuna kalpten inanarak O’na tevekkül ettiklerinde ne bir ekonomik kriz yaşanacak ne de açlık çeken kimse olacaktır. Böyle bir sistem içinde insanların yoksullaşması mümkün olmayacaktır.  

  

  

Ekonomik krizin nedeni de yine budur. Kendilerince çok akılcı olduklarını, çok iyi teknik detaylara sahip olduklarını iddia ediyorlardı. Bakın tam anlamıyla bir tufan başladı, ekonomik tufan başladı ve hiçbir şekilde de durduramıyorlar. Nerede bunların ekonomistleri, profesörleri, bankaları, para basma makineleri, altın depoları nerede bunların? Niye durduramıyorlar? Durduramazlar. Çünkü asıl insana yatırım yapmadılar. Altına, paraya yatırım yapmayla bu işler olmaz. Binaya yatırım yapmakla olmaz... Bunun ÇÖZÜMÜ İNSANA YATIRIM YAPMAKTIR. EGOİSTLİKTEN, BENCİLLİKTEN İNSANLARIN UZAK DURMASI, SON DERECE SAMİMİ OLMASI, ALLAH KORKUSU, ALLAH SEVGİSİ, COŞKUN BİR MUHABBET, KARDEŞLİK BAĞI, FAKİRLERE KARŞI SEVGİ, ACIMA VE MERHAMET DUYGUSUNUN GELİŞMESİ, BUNLARLA ÇÖZÜM OLUR. Yoksa egoistliğin, bencilliğin hakim olduğu bir dünyada gece gündüz darphaneler para bassa, gece gündüz ekonomistler sabaha kadar çalışsalar hiçbir netice alamazlar. Bu tufanını durduramazlar ve durduramıyorlar. Durduramadıklarını da görecekler... (Çay TV, 18 Şubat 2009 Adnan Oktar) 

  

Allah’ın ayetlerde dikkat çektiği “ihtiyaçtan arta kalanının infak edilmesi” (Bakara Suresi, 219) emrine uygun hareket edildiğinde toplumları huzura yönelten adil dağılım kolaylıkla sağlanacaktır.  

  

Allah Kuran ahlakına göre hareket etmenin bereketini insanlara gösterecektir. Yüce Rabbimiz, ayetinde kullarına vadetmiştir: 

  

Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir borç verenler; onlar için kat kat arttırılır ve 'kerim (üstün ve onurlu)' olan ecir de onlarındır. (Hadid Suresi, 18) 

  

Ekonomik kriz, açlık sorunlarına çözüm getirilememesinin nedeni çözümün hep yanlış sistem ve inançlarda aranmış olmasıdır. Ancak tüm bunların yaşanacağı Peygamberimiz (sav)'in 1400 yıl önce hadislerinde bildirmiş, Hz. Mehdi'nin çıkış alametlerinden biri olarak dünya çapında yaşanacak ekonomik krizi çok detaylı tarif etmiştir. 

  

Hz. Mehdi çıkmadan önce, milletler arasında TİCARET ve YOLLAR KESİLECEK, insanlar arasında fitneler çoğalacaktır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 39) 

  

Hz. Mehdi'nin zuhurundan (ortaya çıkışından) önce PİYASANIN DURGUN OLMASI, KAZANÇLARIN AZALMASI olacaktır. (Kıyamet Alametleri, s. 148) 

  

Naim b. Hammad, İbni Mes'ud'dan rivayet edilen bir hadiste, Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışının öncesinin anlatıldığı dönem, "TİCARET ve yolların KESİLDİĞİ ve fitnelerin çoğaldığı zaman" şeklinde tarif edilmektedir. Hadisin devamında ise Hz. Mehdi döneminde bu fitnelerin son bulacağı haber verilmektedir: 

  

"… Biz O şahsı, Hz. Mehdi (as)’ı aramak için geldik ki, FİTNELER ONUN ELİYLE SÖNEBİLİR. KONSTANTİNİYYE (İSTANBUL) O'NUNLA MANEN FETHEDİLİR. Biz O'nu ismi ile ve anasının, babasının ismiyle ve ordusu ile tanırız…" (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.52) 

Herkesin AZ KAZANÇTAN YAKINMASI, paraları için zenginlerin saygı görmesi olacaktır. (Kıyamet Alametleri, s. 146) 

  

İşlerin kesad gitmesi olacaktır. Herkes "satamıyorum, alamıyorum, kazanamıyorum!" diye yakınacak. (Kıyamet Alametleri, s. 152) 

  

TİCARET ve yolların KESİLDİĞİ ve fitnelerin çoğaldığı zaman Hz. Mehdi'nin zuhurundan önceki zamandır. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.52) 

  

Çözüm Allah’ın insanlar için seçip beğendiği Kuran ahlakındadır. Allah’ın “Biz Kitab’ı sana, her şeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.” (Nahl Suresi, 89) ayetinde de bildirdiği gibi Kuran her konuda insanlara yol gösterici bir Kitap’tır. MEHDİYET DEVRİNDE, İSLAM BİRLİĞİ İLE YAŞANACAK BOLLUK, ZENGİNLİK, BEREKET VESİLESİYLE EKONOMİK KRİZLER VE AÇLIK TÜM DÜNYADA SON BULACAKTIR.     

Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde kıyamete yakın bir zamanda yaşanacak olan ahir zamanda benzersiz bir bolluk ve bereket yaşanacak, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, açlık, sefalet ve darlık yılları tümüyle sona erecektir. İhtiyaç içinde olan kimse kalmayacak, herhangi bir talepte bulunana istediğinden kat kat daha fazlası verilecek, hiçbir şey sayılıp ölçülmeyecektir. Maddi manevi her türlü imkan insanların rahatı, konforu, neşesi ve huzuru için kullanılacak, en ufak bir sıkıntı, yokluk ve açlık yaşanmayacaktır. 

  

Peygamberimiz (sav) Hz. Mehdi döneminde gerçekleşecek olan bu bolluk ve zenginliği hadislerinde şöyle haber vermektedir: 

  

Ümmetimden Hz. Mehdi çıkacaktır.    Allah-u Teala Hazretleri, insanları zengin kılmak için onu gönderecektir. O zaman ümmetim nimetlenecek, hayvanlar bolluk içinde ve arzın nebatatı çok fazla olacak, Hz. Mehdi, insanlara eşit şekilde bol bol mal dağıtacaktır. (1[1]) 

  

... Mal da o gün çok birikmiş olacaktır. (2) 

  

İnsanlara malı ve eşyayı dağıtırken, saymadan bol bol verecektir. (3) 

  

O zaman ümmetim, iyisi kötüsü hepsi de mislini görmedikleri nimetlerle nimetlenir...(4) 

  

... Mal da o kadar çoğalacaktır ki, hiçbir kimse mal kabul etmeyecektir.(5) 

  

Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde, topraktan da her zamankinden çok daha fazla ürün elde edileceği ve bu alanda da benzersiz bir bolluk ve bereketin görüleceği bildirilmektedir: 

  

İnsanlar bir ölçek buğday ektiklerinde karşılığında yedi yüz ölçek bulacak... Onun zamanında, insan birkaç avuç tohum atacak, 700 avuç hasat edecektir...(6) 

  

... Yer yemişini (gıda ürünlerini) verecek ve insanlardan hiçbir şey saklamayacak (vermemezlik etmeyecek)tır...(7) 

  

…O zaman ümmetim nimetlenecek, hayvanlar bolluk içinde ve arzın nebatatı (bitkileri) çok fazla olacak…(8) 

  

Yine Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde haber verildiğine göre, Altınçağ’da yeryüzünün su kaynaklarında da büyük bir bolluk söz konusu olacak, bu sulama imkanlarının artmasıyla tüm topraklar görülmemiş bir şekilde bereketlenecektir: 

  

... Çok yağmur yağmasına rağmen bir damlası bile boşa gitmeyecek, toprak bir tek tohum istemeden verimli ve bereketli olacaktır. (9[2]) 

  

Hz. Huzeyfe’nin anlattığına göre, Resulullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: 

  

... Onun zamanında bütün sular tatlılaşacak, nehirler uzayacak, yeryüzü bitkilerini artıracak ve (içindeki) hazinelerini dışa çıkaracaktır. (10) 

  

... Onun devrinde, akan ırmaklar bile suyunu fazlalaştıracaktır...(11) 

  

... Sema yağmurunu indirecek, yer bereketini çıkaracak, daha önce görülmemiş bir biçimde ümmetim onun zamanında rahata erecektir. (12) 

  

... Ümmet nimetlenecek, hayvanlar bol bol yiyip içecek, arz nebatını çıkaracak...(13) 

    

Altınçağ’da da tüm bu gelişmeler daha da artacak, ürünlerde olağanüstü bir kalite artışı olacaktır. Çok daha fazla mahsül veren, tadı, kokusu daha güzel ürünler yetiştirilecektir. Kuran’da bu konuya işaret eden bir ayette şöyle bildirilmektedir: 

  

Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane   bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir.  (Bakara Suresi, 261) 

    

Hz. Mehdi döneminde yaşanacak bir başka gelişme de, yeryüzündeki tüm yeraltı zenginliklerinin ortaya çıkarılması ve bunların insanlığın refahı ve konforu için kullanılması olacaktır. Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Altınçağ’ın bu özelliği şöyle haber verilmektedir: 

  

... Hz. Mehdi hazineleri çıkaracak...(14) 

  

Onun zamanında yeryüzü içindeki hazineleri dışarıya fırlatacaktır. (15) 

  

… Arz, içerisinde gizlediği bütün zenginliklerini, altından ve gümüşten sütunlar halinde dışarı atacak. ( 16)  

  

  

  

Adnan Oktar: Ben ekonomik kriz başladığında ta başında söyledim ve gittikçe şiddetini arttıracak dedim, ciddi kıtlık da meydana getirecek dünyada dedim buna karşı ciddi önlemler alınması şu andan hazırlık yapılması gerekiyor dedim ve TEK ÇÖZÜMÜN DE TÜRK İSLAM BİRLİĞİ OLDUĞUNU SÖYLEDİM.  Bunun dışında mahvolur dünya ben açıkça söyleyeyim, perişan olurlar yani dünya tarihinde görülmemiş bir kıtlığa dönüşür.  Tek çözümü Türk İslam Birliğidir. Bunun bereketiyle, bunun güzelliğiyle, bunun huzuruyla bu sefer bu olay tam tersine dönecek. Kıtlık bu sefer aşırı bolluğa dönüşecek.  Bakın bu sefer de hiç görülmemiş, dünyada görülmemiş bir bolluk meydana gelecek. Bu Mehdi devrinin önemli, çok çok önemli olaylarından bir tanesidir. Çünkü bu elle tutulur gözle görülür bir şeydir.  Kimsenin inkar edemeyeceği bir şeydir. Allah diyor, Cenab-ı Allah, şeytandan Allah’a sığınırım ‘Biz nereye bir elçi gönderdiysek orada insanlar yalvarıp yakarsınlar diye hayat pahalılığı yani ekonomik kriz meydana getirdik’ diyor EKONOMİK KRİZİ ALLAH MEYDANA GETİRDİ VE ŞU AN HİÇBİR ŞEKİLDE DURDURAMAZLAR. (Çay TV, 4 Mart 2009) 

  

Allah Mehdiyet döneminde Kuran ahlakının yaşanması ile birlikte dünyayı müthiş bir bolluk ve bereket ile nimetlendirecektir. Allah’ın ayetlerde dikkat çektiği “ihtiyaçtan arta kalanının infak edilmesi” (Bakara Suresi, 219) emrine uygun hareket edileceğinden toplumları huzura yönelten adil dağılım kolaylıkla sağlanacaktır.  

  

Yukarıda yer verdiğimiz müvekkilin görüşlerini Sayın Dairenize saygılarımızla arz ederiz. 09.01.2024 

  

  

  

Adnan Oktar 

Müdafii 

Av. Mert Yetişir 

 

 

[1] 1 El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23 2 Sünen-i İbni Mace, 10-347/ Ramuz el Ahadis, s. 508 3 El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 21 4 Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 16 5 Sünen-i Ibn-i Mace, 10/340  

  

[2] 6 Kıyamet Alametleri, sf. 164/ El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 24) 7 Sünen-i İbni Mace, 10-347/ Ramuz el Ahadis, s. 508 8 El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 26 9- El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 21 10 En-Necmu’s-sakıb if Beyanı Enne’l Hz. Mehdi min Evladı Ali b. Ebi Talib, Tercüme eden: Ömer Dönmez s. 43 11 El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 31 12 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 9 13 Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 15 14 El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 33 15 El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 43 16 İmam Şa’rani, Ölüm Kıyamet Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 464 

 

Daha yeni Daha eski