FERGIO HOUSE BENZETMESİ SEBEBİYLE MÜVEKKİL ADNAN OKTAR’DAN HAKAN URAL’A CEVAP 

Geçtiğimiz günlerde Kanal D Televizyonunda yayınlanan ve sunuculuğunu Hakan Ural ile Nur Tuğba Namlı’nın birlikte yaptıkları “Neler Oluyor Hayatta” isimli programda, kamuoyunda “Fergio House” olarak bilinen ve kostümlü maskeli partiler düzenleyerek sosyal medyadan müstehcen yayınlar yaptıkları iddia edilen bir grup insan konu edilmiştir. Yayında adı geçen grup hakkında çeşitli eleştiriler yapılırken, müvekkil Adnan Oktar’ın bazı hanım arkadaşlarının A9 Televizyonunun geçmiş yayınlarındaki DEKOLTE KIYAFETLERİ ve DANSLARI BAHANE EDİLEREK de zorlama, yersiz ve yakışıksız bazı benzetmelerde bulunulmuştur.  

DEKOLTE TÜRKİYE’NİN BİR GERÇEĞİ DEĞİL MİDİR?  


Ancak Hakan Ural bu benzetmeleri yaparken, DEKOLTE KIYAFET TERCİHİNİN “TÜRKİYE’NİN BİR GERÇEĞİ” OLDUĞUNU ve aralarında meslektaşı Nur Tuğba Hanım’ın ve kendi kızının da bulunduğu milyonlarca kadının, dekolte kıyafetler tercih ettiklerini ve bikini, mayo giyip denize girdikleriniyse görmezden gelmiştir. 

 




Kaldı ki dekolte giyinmek, dans etmek, eğlenmek eğer bir suç ise, bu ülkenin tüm sahil kesimlerinde her yaz yüz binlerce kadın bir nevi iç çamaşırı olan bikini ile kızlı erkekli ortamda denize girmektedir. Karadeniz’de kadınlı erkekli horonlar tepilmekte, Doğu’da ve Güneydoğu’da kadınlı erkekli kol kola halaylar çekilmektedir. Hatta bu ülkede birçok insan dans etmeyi bile TRT’de yayınlanan dansözlerden öğrenmiştir. 

BAŞKALARINA ÖĞÜT VERİRKEN KENDİNİZİ UNUTMANIZ                     NE KADAR DOĞRU? 

Müvekkil Adnan Oktar, rol aldığı eski filmlerinden ve dönemin gazete ve dergilerinde yayınlanan boy boy fotoğraflarından Hakan Ural’ın, hayatı boyunca rahat, modern ve geniş bir yaşam sürdüğünün açık şekilde görüldüğünü belirtmektedir. Hatta eski eşi ve kızının da dekolte kıyafetleri tercih ettiği, oğlunun bir dönem kıyafetleri sebebiyle sıkça kamuoyunun gündemine geldiğini de hatırlatmaktadır.  

Ancak müvekkil bunları, Hakan Ural’ın ve aile fertlerinin bir yaşam tercihi olarak gördüğünü ve saygı duyduğunu da belirtmekte; Hakan Ural’ı eleştirmek amacıyla bunları dile getirmediğini de hatırlatmaktadır.  

Müvekkilin şaşırtıcı bulduğu ise, Hakan Ural’ın tüm bunları görmezden gelerek programında sürekli dekolteli insanları hedef alan konuşmalar yapması ve sırf dekolte kıyafetleri tercih etmeleri sebebiyle müvekkilin arkadaşları hakkında yersiz ve yakışıksız benzetmelerde bulunmasıdır.  

Müvekkil Adnan Oktar, Hakan Ural’ı tenzih etmekle birlikte, ekran karşısına geçtiğinde kendi yaşamadığı veya inanmadığı şeyleri anlatanların ya da kendi yaşantısını görmezden gelip de başkalarını hedef gösterenlerin, büyük bir yanlış içerisinde olduklarını belirtmektedir. Bu tarz yayınların, toplumu germek ve huzursuzluk çıkartmak dışında kimseye bir faydasının olmadığını da önemle hatırlatmaktadır.  

HAKAN URAL, MÜVEKKİL ve ARKADAŞLARI HAKKINDA YANILTILMIŞ OLABİLECEĞİNİ HİÇ DÜŞÜNMÜYOR MU?  

Müvekkil ayrıca, sayısı son yıllarda ciddi şekilde artan cinsel içerikli iftiraların çokluğuna da dikkat çekmekte;  

  • Cinsel istismarla suçlanmıştı! iftira otaya çıktı… Doktora tahliye, genç kıza soruşturma 

  • Kadıköy’de dişçiye taciz iftirası! 

  • “İstanbul’da öğretmene taciz oyunu! düşük not yüzünden iftira attılar” 

  • “Gençlik nereye gidiyor? Öz babasına taciz iftirası attı!” 

  • “Kız öğrencilerden tabletleri toplayan müdüre taciz iftirası” 

şeklinde çeşitli başlıklarla basına yansıyan çok sayıdaki cinsel içerikli taciz iftirasına ilişkin haberlere, Hakan Ural’ın bizzat kendi programlarında yer verdiğini de belirtmektedir. Hatta Hakan Ural’ın bu tip haberlerin ardından psikolojisinin bozduğunu, “kadının beyanı esastır diyorlar, ben korkuyorum dışarı çıkmaya. Bir kadın bana cinsel iftira atsa tamam, bittik” şeklindeki sözleriyle ifade ettiğini de hatırlatmaktadır.  









İnsanlara iftira atmanın günümüzde bu derece kolay hale geldiğini gözler önüne seren bu tip haberlerin etkisinde kaldığını ve bu yüzden psikolojisinin bozulduğunu itiraf eden Hakan Ural, konu müvekkil ve arkadaşları olduğunda ONLARIN DA İFTİRAYA UĞRAMIŞ OLABİLECEKLERİ İHTİMALİNİ NEDENSE AKLININ UCUNDAN DAHİ GEÇİRMEMEKTEDİR.  

Üstelik bugüne kadar müvekkil ve arkadaşları adına Hakan Ural’a göndermiş olduğumuz bilgilendirme dosyalarında; 

  • Müvekkil ve arkadaşlarının masumiyetleri açık şekilde ortaya koyan ONLARCA BİLİMSEL MÜTALAA ve YÜZLERCE SAVUNMA DELİLİNİ, 

  • Şikayetçilerin sözlü beyanlar dışında, iddialarını destekleyecek NE BİR ADLİ TIP RAPORU NE DE RESMİ BİR BELGE ortaya koyamadıklarını, 

  • Şikayetçilerin alenen yalan söylediklerini ispat eden, FARKLI AŞAMALARDA DEĞİŞİKLİK GÖSTEREN İFADELERDE TESPİT EDİLEN YÜZLERCE ÇELİŞKİYİ,  

kendisine göstermiş ve detaylı şekilde açıklamış olmamıza rağmen, Hakan Bey nedense ısrarla bu gerçekleri görmezden gelmekte ya da göz ardı etmeye devam etmektedir.  

Eğer ki savunmaya ilişkin bu dosyaları okumuş ya da konuya objektif yaklaşıp müvekkil ve arkadaşları hakkındaki iftiralara cevap verebilmemiz için bizlere de söz hakkı tanımış olsa; kendisinin müvekkile husumet besleyen kimseler tarafından yanlış yönlendirildiğini veya bir başka ifadeyle aldatılmış olduğunu kolayca görüp fark edebilecektir. 12.01.2024 

Değerli kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.  

  

Adnan Oktar vekili 

Av. Mert Yetişir 

 

  

Daha yeni Daha eski