YARGITAY (İLGİLİ) CEZA DAİRESİ’NE

Gönderilmek Üzere,

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. CEZA DAİRESİ’NE

DOSYA NO              : 2023/310 E., 2023/494 K.

SUNAN                     : Adnan OKTAR

MÜDAFİ                   : Av. Mert YETİŞİR

KONU                        : Müşteki Dilara Aktunç'a yönelik "hürriyeti tahdit" iddiasının asılsız ve dayanaksız olduğuna dair delillerimizin sunumudur.

 

AÇIKLAMALAR:

Yerel mahkemede yargılama esnasında müvekkil hakkında, müşteki Dilara Aktunç'a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu işlediği iddiası ile hüküm kurulmuştur. Çelişkiler dikkate alınmaksızın, lehe deliller yok sayılarak verilen bu hükmün, hayatında müvekkil ile BİRKAÇ KEZ GÖRÜŞMÜŞ olan Dilara Aktunç ile ilgili olarak verilmiş olması, ciddi şekilde mantık ve hukuk hezimetidir.

Yerel mahkeme, söz konusu hükmü şu gerekçe ile vermiştir:

"…annesi tarafından sanık Adnan Oktar'ın cinsel istismarına maruz bırakılmak için rıza gösterebilecek yaşta olmayan katılan Dilara Aktunç'un Adnan Oktar'ın yanına götürme eylemleri ayrıca TCK'nin 109. Maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu oluşturacağından…"

Görülebildiği gibi mahkeme tarafından, Dilara Aktunç'un annesi tarafından müvekkil Adnan Oktar'a götürülme eylemleri suç sayılmıştır.

Öncelikle müştekinin 18.05.2018 tarihli ifadesi incelendiğinde, KENDİSİNİN BU CAMİA İÇİNDE YAŞAMADIĞINI kendisinin dile getirdiği görülmektedir. Dilara Aktunç, kendi ifadeleriyle de sabit olduğu üzere, ÇOCUKLUĞUNDAN BERİ BABAANNESİNİN VE DEDESİNİN YANINDA YAŞAMIŞTIR. Dilara Aktunç emniyet ve mahkeme ifadelerinde açıkça “Doğduktan sonra babaannesine büyütülmesi için verildiğini”, “…bu süreçte kendisine babaannesinin baktığını”, “annesi Zeynep Yalçın ile haftada 1-2 kez görüştüğünü”, “annesi Zeynep Yalçın ve babası Fırat Develioğlu ile iki ayda bir birer kere görüştüklerini” belirtmiştir.

Dilara Aktunç'un 06.08.2020 tarihli mahkeme sorgusunda, mahkeme başkanı ile şu diyalog geçmiştir:

MAHKEME BAŞKANI: Fırat Develioğlu baban mıdır?

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: Evet, babamdır.

MAHKEME BAŞKANI: Dün ifadesinde çocuğumuzu biz büyütmedik, babaanne anneanneleri büyüttü dedi, doğru mudur?

MAHKEME BAŞKANI: Evet.

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: ÜÇ AYLIKTAN BUGÜNE KADAR OLAN SÜREÇTE BANA BABAANNEM İLE DEDEM ANNELİK YAPMIŞTIR.

MAHKEME BAŞKANI: Babaannen mi sürekli bakıyordu sana?

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: Efendim?

MAHKEME BAŞKANI: Babaannen mi sürekli baktı ondan sonra?

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: EVET, SÜREKLİ OLARAK BABAANNEM BAKTI.

Yine müştekinin ifadesinden kendisinin anne ve babası ile görüştüğü ve bu konuda da herhangi bir zorlamanın söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Hatta öyle ki müşteki, annesi Zeynep Yalçın'a, 18 YAŞINDAN SONRA KENDİSİYLE GÖRÜŞMEK İSTEMEDİĞİNİ söylediğini ifade etmektedir. Bu durum müştekinin, söz konusu annesi ve babası bile olsa, dilediği zaman dilediği kişilerle görüşebildiği, dilediği zaman da bu görüşmeleri kestiğini göstermektedir.

Müşteki Dilara Aktunç, müvekkil ve camia ile hiçbir bağı olmadığını, babaannesi ve dedesinin yanında apayrı bir yaşam sürdüğünü, bu ortamda annesi ve babasının dahi istediklerini yapmayacak kadar hür olduğunu, mahkeme huzurundaki ifadesinde sıklıkla dile getirmiştir. Buna bazı örnekler şu şekildedir:

Dilara Aktunç'un 06.08.2020 tarihli mahkeme ifadesi:

ANNE VE BABASI İLE DAHİ AYDA BİR GÖRÜŞMEKTEDİR:

MAHKEME BAŞKANI: Peki sen annen, babanla görüşmedin mi hiç çocukluğundan beri?

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: Anne babamla şu şekilde oldu: annem ile ayda bir, bazen iki

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: Bu dönemde babam da annemle görüşmemiz bu şekilde, ayda bir, iki ayda bir falan filan...

KENDİSİ İSTEDİĞİ ZAMAN ANNESİ VE BABASI İLE GÖRÜŞMEKTE, İSTEMEDİĞİ ZAMAN GÖRÜŞMEMEKTEDİR:

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: Bunun haricinde bu dönem de babam da örgütün 2. adamı pozisyonunda örgütün bir üyesi. Onunla … yine ayrı yaşıyorduk, … fakat her aradığımda baba gelir misin dediğimde; yani çok önemli bir işi bile varsa mutlaka iki, üç saat içinde gelir ve yanımda olurdu.

KENDİSİ İSTEMEDİĞİ İÇİN ANNESİYLE DAHA UZUN ARALIKLARLA GÖRÜŞMEYE BAŞLAMIŞTIR:

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: … o süreçten sonra zaten ayda bir, bazen iki ayda bir görüşüyorduk, görüşme tempomuz daha da aramız açıldı annemle, annem de benimle daha az görüşmeye başladı.

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: … son üç ay reşit olmamdan üç ay öncesine kadar, öncesinden sonra bir daha Adnan Oktar ile de, annemle de HİÇBİR ŞEKİLDE GÖRÜŞMEDİM.

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: … o 18 yaşımı doldurduğum gün annem bana doğum günümü kutlamak için telefon açtığında da kendisine telefonda KENDİSİYLE BİR DAHA GÖRÜŞMEK İSTEMEDİĞİMİ SÖYLEDİM.

DİLARA HAKKINDAKİ KARARLARI ANNE DEĞİL, BABAANNE VE DEDE VERMEKTEDİR:

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: Bir gün okula gittiğimde amcamı kapıda gördüm, … annemden de imzalı kağıt aldığını, … bu kağıdı alarak okul müdürüne götürerek kaydımı aldığını söyleyerek bugün dedi gidiyoruz, imam hatipe kaydolacaksın, dedim ki; nasıl olur, sen benim velim değilsin, tamam dedim annemden kağıt almış olabilirsin de … BABAANNEMDEN GİZLİ BÖYLE BİR ŞEY YAPAMAM dedim. … Beni götürüp imam hatipe kaydettirdi babaannemin haberi olmadan, … eve geldim babaanneme söyledim böyle oldu diye. Babaannem apartmanda sinir krizi geçirerek savcılığa gidip şikayetçi olmakla tehdit ettiği için annem … gidip hemen kaydı Fenerbahçe Lisesine geri aldırdı, yaşadığım olay bu.

DİLARA'NIN YANINDA YAŞADIĞI BABAANNESİ AĞIR CEZA HAKİMİ, DEDESİ İSE DOKTORDUR:

BİR KISIM SANIKLAR MÜDAFİ AVUKAT EŞREF NURİ YAKIŞAN: Dilara Hanım babaanneniz ve dedenizin yanında büyüdüğünüzü söylediniz, doğru mu?

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: Doğrudur.

BİR KISIM SANIKLAR MÜDAFİ AVUKAT EŞREF NURİ YAKIŞAN: Babaannenizin ve dedenizin mesleği neydi?

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: Babaannem emekli hakim, bu soruyu ne amaçla sorduğunuzu çok iyi biliyorum, ne demeye çalıştığınızı, ona da cevap vereceğim, dedem Cerrahpaşa'da doktordu.

BİR KISIM SANIKLAR MÜDAFİ AVUKAT EŞREF NURİ YAKIŞAN: Hakimlik mesleği olarak ceza hukukuyla mı ilgilenirdi?

MÜŞTEKİ DİLARA AKTUNÇ: AĞIR CEZA HAKİMİ.

Segbis kayıtlarından açıkça anlaşıldığı üzere, hayatı boyunca ne müvekkil ne de bu camia ile neredeyse hiçbir ilgisi olmamış olan, DOĞUMUNDAN İTİBAREN babaannesi ve dedesinin yanında yaşayan ve evlenene kadar ONLARIN YANINDAN AYRILMAYAN, MÜVEKKİLİ SADECE BİRKAÇ KEZ GÖRMÜŞ olan, kendi annesi ve babası ile bile birkaç ayda bir sadece birer kere görüşmüş, istemediği zaman görüşmemiş, ardından da annesiyle ilgisini TAMAMEN KESMİŞ olan Dilara Aktunç ile ilgili olarak hürriyeti tahdit iddiasının söz konusu olabilmesi mümkün değildir.

Nitekim Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, 2021/696 Esas nolu 15.03.2022 tarihli gerekçeli kararında, Dilara Aktunç'a yönelik hürriyeti tahdit suçlamasını aşağıdaki gerekçelerle BOZMUŞTUR:

Katılan Dilara Aktunç'un sanıklardan Zeynep Yalçın'ın kızı olduğu, sanığın örgütsel ideoloji doğrultusunda henüz bebek olduğu dönemde kızının bakımından kaçınarak onu babaanne ve dedesine bıraktığı, çocuğuyla ilişkisini belirli günlerde yanına alarak sürdürdüğü, katılanı teslim aldığı dönemlerin bazılarında ise onu örgüt lideri Adnan Oktar'ın ikamet ettiği villaya götürdüğü, katılanın burada kendisine cinsel davranış ve sözlerde bulunduğunu iddia ettiği Adnan Oktar ile annesinin ve örgüt mensubu başka kadınların da bulunduğu ortamda kısa süreli vakit geçirdiği, 5-6 yaşından başlayıp 2007 yılı ocak ayında 17 yaşında iken son bulduğu katılanın kolluk ve duruşma ifadeleri ile 06.08.2020 tarihli dilekçesinden anlaşılan eylem nedeniyle; annesi olan sanık Zeynep Yalçın'ın beyanı, anneannesi olan Günay Yalçın'ın 17.11.2020 tarihli dilekçesi ve sanığın savunmaları ile dosya kapsamına, 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 339 maddesinde belirlenen VELAYET HAKKININ KAPSAMINA ve Yargıtay'ın saldırı/istismar süresince gerçekleşen hürriyetin sınırlanmasına dair eylemin anılan suçun unsuru içinde kalacağına dair yerleşik uygulamalarına göre unsurları yönünden oluşmadığı anlaşılan suç nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi…

Dahası, böyle bir olay gerçekten yaşanmış olsa, Dilara Aktunç'un, bu durumun varlığını uzun yıllar bir kere bile gündeme getirmeyip şikayet hakkını kullanmamış olması da gerçekte müvekkilin böyle bir eylemi olmadığını ortaya koymaktadır. Aksini kabulü halinde dahi isnat olunan bu suç yönünden müştekinin tehdit, cebir ya da hileye maruz kalması söz konusu olmadığı gibi, babaannesiyle yaşayan bir kişinin de cinsel amaçla hürriyetinden yoksun bırakıldığı iddiası da gerçek dışıdır.

Sayın Dairenizin dikkatine sunar, bilgilerinize arz ederiz.

Adnan Oktar müdafi,

Av. Mert Yetişir


Daha yeni Daha eski