YARGITAY İLGİLİ CEZA DAİRESİ’NE GÖNDERİLMEK ÜZERE,  

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. CEZA DAİRESİ’NE

 

Dosya  No         : 2023/310 E., 2023/494 K.

Sunan                 : Adnan OKTAR

Müdafi               : Av. Mert YETİŞİR

Konu                   : Müvekkil Adnan Oktar’ın, kendisine yönelik haksız ve hukuksuz uygulamaları Kur’an’a göre değerlendirmesini içeren dilekçemizdir.

 

AÇIKLAMALAR:

Müvekkil Adnan Oktar hakkında yazılı ve görsel basında ve sosyal medyada yer alan asılsız haberlerde dikkat çeken önemli bir husus, müvekkilin 2018 senesindeki polis operasyonu sonrasında basına servis edilen, -ortada hiçbir gerekçe yokken, müvekkil bir direnç göstermediği halde- gözaltı sırasında başının zorla öne eğdirildiği fotoğrafların kullanılmasıdır.   






Basının elinde ve açık kaynaklarda müvekkile ait çok sayıda fotoğraf bulunmasına, hatta, müvekkilin son dönemde Edirne ve Erzurum’daki cezaevlerinde çekilen ve sosyal medyadaki çok sayıda kullanıcı tarafından binlerce kez paylaşılan son fotoğrafları olmasına rağmen, müvekkilin başının zorla öne eğdirildiği fotoğrafların kullanılmasında, kamuoyuna yönelik bir mesaj verme amacı olduğunu düşündürmektedir.

Bu yapılanın haksız ve hukuksuz olmasının yanında, dürüstlük, samimiyet ve basın meslek ilkeleriyle bağdaşmadığı aşikardır.

Gerçek dışı, taraflı ve yanıltıcı haberlerle, sadece karşıt fikirlerden olunduğu için, İNSANLARIN HAKSIZLIĞA, HUKUKSUZLUĞA VE ZULME ALIŞTIRILDIĞI BİR TOPLUMDA bir süre sonra adalete olan inanç ve güvenin zayıflayacağı ve sonunda yıkılacağı bilinen bir gerçektir.

Unutulmamalıdır ki hukuk ve adalet herkes içindir ve herkese lazımdır. Bugün müvekkil ve arkadaşlarına yapılan zulüm ve haksızlıkların yarın bir başkasına ya da kendilerine dönmeyeceğinin hiçbir garantisi bulunmamaktadır.

Nitekim, hemen her gün bir gazeteci ya gözaltına alınmakta, ya da tutuklanmaktadır. Kendilerinden olanlar için hak, hukuk, adalet diye haykıranlar, eylemler yapanlar, çaresizlik içinde adaletin tecellisini dileyenler, kendilerinden olmayanlar bu hukuksuzluklarla karşılaştıklarında üç maymunu oynamaktan çekinmemekte, bundan dolayı utanç duymamaktadırlar.

Bir ülkenin aydını, yazanı, çizeni, sesi, kulağı olduğunu iddia eden basın bu çöküntüyü yaşadığı sürece, istediği kadar kendi taraftarları için bağırsın, yakarsın; kendisi de adaletsizlikten, haksızlıktan ve hukuksuzluktan kurtulamayacaktır.

Müvekkil bu fotoğrafları kendisi için bir şeref olarak değerlendirmekte ve şu yorumları yapmaktadır:

Hz. Yusuf (as), Hz. Yahya (as) zindana, Hz. İbrahim (as) ateşe altın tahtırevanla götürülmediler. Onların yaşadıkları dönemde esirler, tutuklular çok daha ağır şartlarda, zincire vurularak, kafeslere konarak, hatta sürüklenerek götürülüyorlardı.

Bizim için bu fotoğraflar da şereftir; gözaltına alınma şekli, tutukluluk, cezaevi, bunların her biri Peygamber sünnetidir. Allah Kur’an’da müminlerin tutuklandıklarını, ateşe atıldıklarını, sürüldüklerini, hicrete zorlandıklarını bildiriyor. Peygamber Efendimiz (sav)’e de türlü saldırılar yapıldı, hakaretler edildi, türlü eziyetlere uğradı. Bediüzzaman Hazretleri gibi mübarek bir insan da, daha çok yakın bir geçmişte, 83 yıllık ömrünün büyük bir kısmını hapiste ve sürgünde geçirdi. Allah bana ve arkadaşlarıma, Hz. Muhammed (sav)’in, Hz. Yusuf (as)’ın, Hz. Yahya (as)’ın sünnetini nasip etti. Allah mümin kullarının sabrını, sevgisini, iman gücünü denemek için zorluklar yaratır. Bu fotoğrafları da, bu olayları da Allah’tan bir şeref, bir güzellik ve lütuf olarak görüyorum.”

 

Müvekkilin belirttiği gibi tarih boyunca Peygamberler ve dindar kişiler benzer şekilde tutuklanmış, gözaltına alınmıştır ve hatta bunlar tarih kitaplarında, çeşitli kaynaklarda ve filmlerde resmedilmiştir. Bu tasvirlerde. De görüldüğü üzere peygamberler dahi tutuklanmış, işkenceye uğratılmış, ters kelepçelenerek, zincirlere vurularak, kollarından tutulup çekilerek, başları öne eğdirilerek, kafes içine konarak halkın ağır hakaretamiz bağırışları arasında cezaevine veya ateşe götürülmüşlerdir.

Hz. Nuh (as) gibi bir peygamber için dahi "Delidir" dendiği ve “baskı altına alınıp engellendiği.” (Kamer Suresi, 9) Kur’an’da bildirilmektedir.

 

Müvekkil Adnan Oktar, yaşadıklarını Allah’ın müminlerin iman gücünü denemek, sabrını, sevgisini görmek için verdiği güzel bir imtihan, Peygamber sünneti olarak değerlendirmektedir.

Söz konusu tasvirlere bazı örnekler şöyledir:

 

 


 

Hz. Yahya (as) tutuklanırken tasviri



Hz. Yahya (as), sadece İncil’in hükümlerini hatırlattığı için, dönemin hükümdarı tarafından başı kesilerek şehit edilmiştir. Yukarıdaki resimde dönemin kolluk güçleri tarafından, elleri ters kelepçeli olarak kollarından tutulup götürülmesi tasvir edilmektedir.

 

 

 


 

Peygamber Yeremya tutuklanırken tasviri

 


Yeremya Peygamber de, anlattıklarını kabul etmek istemeyenler tarafından linçe uğramış, tutuklanmış, kırbaçlanmış ve bütün bir gün ayakları zincire vurulmuştur. Yukarıda elleri bağlanarak tutuklanması tasvir edilmiştir.

 


 

Aziz Paul’un tutuklanmasının tasviri


Roma döneminde Hıristiyanlığı tebliğ eden dindar kişiler de Romalıların adetlerine uymadıkları gerekçesiyle defalarca tutuklanmışlardır.

 

 

 

Sonuç ve Talep:

Sayın Dairenizin incelemesinde bulunan dava dosyasında, isnat edilen suçlara dair tek bir somut delil bulunmamaktadır.

Dosya, müvekkil ve arkadaşlarının TCK kapsamında hiçbir suç unsuru içermeyen, inançlarının ve yaşam biçimlerinin adeta “dedikodusu” “yadırganması” şeklindedir.

İlk polis operasyonundan bu yana süregelen uygulamalar ise, müvekkil ve arkadaşlarını imha etmek, itibarsızlaştırma yöntemiyle fikirlerini itibarsızlaştırmak yönündedir.

Direnç göstermediği halde gözaltı sırasında başının bastırılarak öne eğdirilmesinden, yaşadığı şehirden yüzlerce kilometre uzaklıktaki cezaevlerine adeta sürülmesine kadar birçok haksız ve hukuksuz uygulamaya maruz kalan müvekkil Adnan Oktar, inancı gereği bunları dünya hayatının kıymetli birer imtihanı olarak görmektedir. Allah’ın samimi kullarını türlü zorluklarla deneyerek, imanlarını daha da güçlendirdiğine inandığını belirtmektedir.

Müvekkil, dosyadaki iddiaların gereği gibi değerlendirilebilmesi için inancının ve dünya görüşünün sayın heyetinizce bilinmesi gerektiğini düşündüğü, bu dilekçenin içeriğini bilgilerinize bilvekale arz ederiz. 15.11.2023

 

 

Adnan Oktar Müdafii

Av. Mert Yetişir

 

 

 

 

Daha yeni Daha eski