YARGITAY (İLGİLİ) CEZA DAİRESİ’NE

Gönderilmek Üzere, 

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. CEZA DAİRESİ’NE

DOSYA NO               : 2023/310 E., 2023/494 K.

SUNAN                     : Adnan OKTAR

MÜDAFİ                   : Av. Mert YETİŞİR

KONU                        : Filistin konusunda müvekkil hakkında basında çıkan yalan ve çarpıtılmış haberlere cevap niteliğinde, müvekkilin geçmişte Filistinli fikir önderleriyle gerçekleştirdiği canlı yayın programından bölümlerin sunumudur.

 

AÇIKLAMALAR:

Müvekkil hakkında, bir kısım kiralık basın ve kiralık kişi ve kurumlar tarafından 6 yıl sonra yeniden alevlendirilen kara propagandanın, dosyanın Yargıtay aşamasında olması ve Sayın Dairenizi kendilerince etkilemek amaçlı olduğunu görmemek mümkün değildir. Burada geçen iddia ile ilgili olarak hiçbir zaman yargılanmamış, bununla ilişkili konulardan da beraat etmiş olan müvekkil hakkında, bu provokasyonun yaygınlaştırılmasının tek amacı ancak bu olabilir. Mevcut durumda, tek yanlı olarak devam ettirilen bu kara propaganda karşısında özellikle Dairenizi bilgilendirme amacı hasıl olmuştur.

Önceki dilekçelerimizde detaylarıyla sunduğumuz gibi, müvekkilin 2018 yılı öncesinde, özelikle İsrail ve Filistin anlaşmazlığı konusunda fedakarane şekilde gösterdiği barış çabaları, o dönemde güzel ve sevindirici sonuçlar vermiştir. Bu barış çabalarına hiçbir katkısı olmayan, hatta tek yanlı nefret söylemleriyle bu anlaşmazlığı körükleyen kişilerin, şu anda ortaya çıkarak müvekkile haksız ve yalana dayalı saldırılarda bulunmalarının husumet kaynaklı olduğu, mevcut kumpası devam ettirmek amaçlı olduğu ortadadır. Tüm Türkiye şahittir ki, müvekkil, canlı yayınlara konuk olduğu yıllarda, Ortadoğu'ya barış getirme ve Müslüman kardeşlerimizin huzuru ve refahını sağlama konusunda müthiş özverili ve kararlı bir çaba içinde olmuştur.

Müvekkilin, bu barışın tesisi için sadece İsrailli yetkililerle görüşmediği, FİLİSTİNLİ YETKİLİLERİ DE HEM CANLI YAYINLARA HEM DE DÜZENLENEN İFTARLARA DAVET ETTİĞİ çok iyi bilinen bir gerçektir. Halen kayıtlarda olan bu gerçeği örtbas etmeye çalışarak, İsrail'in saldırılarını artırdığı şu kritik zamanda müvekkilin 2018 yılı öncesinde sadece İsrailli yetkililerle yaptığı görüşmeleri ön plana çıkarmak, konuk olduğu canlı yayınlardaki açıklamalarını cımbızlayarak vermek, tam bir kumpasçı kurnazlığı olarak tanımlanabilir. Hukuk devletinde, kendilerince böyle yalanlarla hukuku etkileme peşindedirler.

Önceki dilekçelerimizde müvekkilin, 2018 yılı öncesinde, İsrailli yetkililerle ve din adamlarıyla barışa dair neler konuştuğunu ve bu konuda nasıl başarılar elde ettiğini detaylı izah etmiştik. Bu dilekçemizde de müvekkilin A9 TV stüdyosunda Filistinli yetkilileri de davet ettiğini, onların da bu davetlere icabet ettiklerini ve barışın tesisi için hayırlı adımlar atıldığını belirtmek istiyoruz.

Bu görüşmelerden bir tanesi, müvekkilin Filistinli ve Ürdünlü konuklarıyla gerçekleşmiştir. (Ürdün halkı Filistin asıllıdır) Filistin'den katılan konuk, Şeyh Nasır Temimi'dir. Şeyh Nasır Temimi Filistin'in El Halil Şehrinden Tebliğ Cemaat Organizasyonu Üyesidir ve Ramallah'taki Darül Erkan Okulu’nun yöneticiliğini yapmaktadır. Temimi’nin de Filistin-İsrail barışı için yoğun çalışmaları bulunmaktadır.

Ürdün'den katılan konuk ise Doktor Abdullah Sıvala'dır. 2014 yılından bu yana Ürdün Politika Bilimi Derneği'nin sekreterliğini yapmaktadır. Kendisinin Kahire Üniversitesi'nden karşılaştırmalı politika sistemleri üzerine doktorası vardır. Dr. Sivala'nın araştırmaları; İsrailli Din ve Demokrasi, İsrail-Filistin Politik Süreci ve Demokratikleşme, Din ve Devlet, Din ve Demokrasi gibi konular üzerinedir.

22 Mayıs 2018 tarihinde gerçekleşen söz konusu canlı yayında, Müslümanların kardeşliği ve barışın tesisi üzerine yapılan konuşmaların bir bölümü şu şekildedir:

 


DR. ABDULLAH SIVALA: Öncelikle buraya davet ettiğiniz için, burada bulunduğum için çok mutluyum. Size çok teşekkür ederiz. Ve ümmeti İslam’ı ve Arapları ilgilendiren bu önemli konuda bu zor zamanlarda bize burada konuşma fırsatı ve gelme fırsatı sağladığınız için size teşekkür ederiz.

ADNAN OKTAR: Bizim için şeref, bereket, onur.

DR. ABDULLAH SIVALA: Şu anda İslam’ın en tehlikeli bulunduğu şey, İslam’ı kimin doğru olduğu, kimin daha iyi açıkladığı, kimin yolunun doğru olduğudur. Orada bir sürü akım var, bu akımlardan her biri ‘bizim tuttuğumuz yol daha doğru’ diyor. En tehlikeli yön-akım olarak gördüğüm ise DAEŞ ve benzeri örgütlerdir. Ki bunlar mutaassıp örgütlerdir. İslam’ın kan, kesme, ölüm ve savaş dini olduğunu gösteriyorlar.

ADNAN OKTAR: Doğru.

DR. ABDULLAH SIVALA: Bu konuda da sizin en çok yardımcı olacağınızı düşünüyoruz. Ki İslam’ın tek tefsirinin olması, tek mercii tek kaynağının olması ve tek açıklaması etrafında toplanmayı, bu diğer akımlarla değil, sadece ortak bir karar, ortak bir görüşle diğer ayrıntılara inmeden merkezi bir kaynak olarak kaynağa dönmeyi. Bunu için de ben şunu öneriyorum; sizin önderlik etmeniz bu konuda ve onu iyi açıklamanız ve diyalog yolunu tutmanız. Hristiyanlarla ve Yahudilerle ortak bir noktada buluşma. İslam akımları içerisinde birbirlerini çekemeyenler var. Kendi aralarında birbirlerini görmekten imtina edenler var ve İslam’ın içerisinde, İslam’ın etrafında ve diğer dinlerle ilişki olarak da birbirlerini çekememezlik var. Bunların birbirlerine saygı duyması ve birbirine saygılı şekilde saygı çerçevesi içerisinde davranmaları ve onları hoş görmeleri gerekiyor. Bizim önemli görevimiz ve sizin önemli göreviniz olarak, ortak görevimiz olarak ise İslam’ın ortak bir çerçeve içerisinde çizilmesi, anlatılması ve bu insanları, özellikle Müslümanları iyi bir şekilde bilinçlendirmek. Batıdakileri, özellikle batı ilişkilerinde sizler iyisiniz. Onları bilinçlendirmek ve bu konuda İslam’ın hoşgörüsünü, saygısını, sevgisini ve ‘veren el’ olduğunu göstermek. Teşekkür ederim.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah. Sizin üslubunuz Cebrail (as) üslubu gibi. Samimi, doğru, dürüst, candan, Allah ile bağlantıda olan bir üslup. Tabii ki bütün güç Allah’ın. Deccaliyeti yaratan da Allah, onun karşıtını yaratan da Allah. Şimdi siz karşıtlarısınız deccalın. Bizler de karşıtıyız. Allah bizim yolumuzu açtı, bu görülüyor. Dünyayı yönetenler akıllı insanlar. Akılsızlar daima ezilirler. Allah iyileri hakim edeceğini söylüyor Kuran'da. Allah sadıktır sözüne ve ‘iyilerin de yolunu açacağım’ diyor. Allah yolumuzu açacak. Önümüzdeki yıllarda bunu göreceğiz. Akıllı, makul, sevgi dolu, dengeli, tutarlı insanların sayısı çok fazla Müslümanların içinde. Dengesiz, sevgisiz, merhametsiz, acımasız, kan dökücü insanlara tabii ki İslam'ı teslim etmeyiz. Allah’ın diğer kullarını koruyacağız. Hristiyanları da, Musevileri de, ihtiyaçlar olsun veya olmasını koruyacağız. Onlar da bizi koruyacak. Ateistlere varıncaya kadar sahip çıkacağız. Hepsinin şefkatli yaklaşacağız. İslam’ı vahşet dili gibi göstermeye kalkanların son zamanları artık. İslam devletlerinin başında hep aklı başında insanlar var şu an ve birbirleriyle bağlantılı makul tutarlı insanlar. En fazla 2023’e kadar bu meselelerin hallolacağını düşünüyorum. İrtibatı sıklaştıralım. SEVGİYİ YÜCELTELİM, DEVAM EDELİM, GALİP OLAN BİZ OLACAĞIZ İNŞAALLAH. ALLAH GÜCÜNÜZÜ İMKANINIZI ARTIRSIN, TESİR GÜCÜNÜZÜ KAT KAT FAZLALAŞTIRSIN. BİZİ BİRBİRİMİZE KENETLESİN. BİRLİKTE HAREKET ETMEMİZİ NASİP ETSİN. Allah bizi enaniyetten, kibirden korusun. Tevazu içinde yaşatsın. Kuran'a tam tabi olmayı, Kuran'ı tam yaşamayı, Kuran’ı tam anlamayı nasip etsin. Ahir zamanda İslam’ın hakimiyetini bütün dünyaya adaletiyle şefkatiyle göstersin.

Kötüler büyük olaylar çıkaracaklar ama sonunda iyiler onları etkisiz hale getirecek ve galip gelecekler. Kötülerin tırmanışı bu önümüzdeki yıllarda artacak biraz. Malumunuz olduğu gibi Allah’ın sünneti bu. Önce Nemrut'u yaratır, sonra İbrahim’i. Firavun'u yaratır, sonra Musa'yı. Bu devrin de Firavunları, Nemrutları var, MAĞLUP OLACAKLAR. DÜNYADA NE SAVAŞ KALACAK, NE TERÖR KALACAK. HERKES BİRBİRİNE KARDEŞ OLACAK. HERKES ALLAH'TAN BAHSEDECEK. Küfür farkına varmıyor. Bütün gücün Allah’ın olduğunu bilmiyor. Şaşıracaklar, ama Allah’ın dediğinin olduğunu görecekler. Silahları da kaldıracağız, savaşları da kaldıracağız. Sadece sevgi, dostluk, kardeşlik, barış kalacak. Müslümanlar alabildiğine özgür olacak. Hristiyanlar alabildiğine özgür olacak. Museviler alabildiğine özgür olacaklar. İstedikleri gibi hür, sevgi içerisinde ibadetlerini de yaşayacaklar. En güzel şekilde güzel ahlakı da dünyaya yaymaya devam edecekler.

Hadislerde aynı zamanda bir Temimi’nin geleceği söyleniyor. İnşaAllah o sizsinizdir. Defalarca vuruluyor Peygamberimiz (sav) “Temimi bir genç” diye. İnşaAllah sizlersiniz, inşaAllah.

Allah razı olsun lütfettiniz, şeref verdiniz, kerem buyurdunuz. Misafirimizsiniz. Gene görüşeceğiz inşaAllah, gene konuşmalarımız olacak. Allah dünyada da cennette de hep birlikte olmayı nasip etsin. Allah hizbini galip etsin Cenabı- Allah.

 

Sonuç:

Müvekkil, tüm Türkiye'nin izlediği canlı yayınlarda Filistinli kardeşlerimizle bu kenetlenme ve birlik olma konuşmaları yapmışken, onlarla birlikte barışın tesisi için çaba göstermişken ve bu konuda o dönemde ciddi başarılar elde etmişken, bir kısım basını satın almış olan kumpasçılar tarafından yalan haberler yayılması, insanların aldatılmaya çalışılması, sağı tamamen sol gösterme çabaları, huzurdaki davada muhatap olduğumuz suçlamaların tümüyle kurgu olduğunu açık şekilde göstermektedir. Çok iyi bilinir ki, davasında haklı olduğuna inanan bir kişinin kara propagandaya ihtiyacı yoktur. Karalama yoluyla infiale ancak yalancı ve iftiracılar başvurur.

Açıklamalarımızı takdirinize sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.16.11.2023

Adnan Oktar müdafi,

Av. Mert Yetişir 

Daha yeni Daha eski