MÜVEKKİL ADNAN OKTAR ADINA AÇIKLAMA:

ZENGİN, EĞİTİMLİ, KÜLTÜRLÜ, KALİTELİ, İYİ AİLE ÇOCUKLARININ GAYR-I MEŞRU İŞLERE TEVESSÜL ETMELERİ İÇİN MAKUL YA DA MANTIKLI HERHANGİ BİR SEBEP BULUNAMAMAKTADIR

Müvekkil Adnan Oktar’ın arkadaş çevresinin, ülkemizin tanınmış, köklü ve varlıklı ailelerine mensup, Türkiye’nin önde gelen kolej ve üniversitelerinden mezun, birden çok yabancı dil bilen, iyi işleri ve kazançları olan, kaliteli, kültürlü ve saygın insanlardan oluştukları bilinen bir gerçektir.

Müvekkil Adnan Oktar, böylesine geniş imkanlara ve yüksek hayat standartlarına sahip olan insanların, TÜM İMKAN, İTİBAR VE VARLIKLARINI RİSKE ATARAK GAYR-I MEŞRU İŞLERE KALKIŞMALARINI GEREKTİRECEK HİÇBİR SEBEP OLMADIĞI gerçeğinin kamuoyu tarafından, iddia edilen olaylar değerlendirirken dikkate alması gerektiğini düşünmektedir.

Nitekim müvekkil ve arkadaşlarının tutuklanmalarının ardından geçen 4 yıllık süreç içerisinde, aleyhlerinde suça ilişkin tek bir somut delil dahi ortaya konulamamış; hiçbir delile dayanmayan hayali ithamlardan ibaret bir dosya kalmıştır. Haklarındaki suçlamalar sadece, husumetli birkaç müşteki beyanı ile zorla etkin pişman olmak durumunda bırakılan kişilerin sırf kendilerini cezaevinden kurtarabilmek amacıyla öne sürdükleri soyut ithamlardan öteye gidememiştir.

Müvekkil ve arkadaşlarına ait 200’ün üzerindeki ev ve işyeri adresine yüzlerce polis memurunun katılımıyla, eş zamanlı ve ansızın, sabaha karşı gerçekleştirilen operasyonda, ZORLA TUTULUP ALIKONULAN YA DA DARP EDİLEN İNSANLARA RASTLANMAMIŞ, TACİZ VEYA TECAVÜZE UĞRAYAN KIZ YA DA KADINLARA VE İLLEGAL BİR EŞYAYA DA RASTLANMAMIŞTIR.

Aradan geçen 4 yıllık süreçte de darp ve işkenceyle taciz ve tecavüz iddialarını ispatlayacak nitelikte müvekkil ve arkadaşları aleyhinde herhangi bir adli tıp raporu veya somut belge ya da bulgu da ortaya konulamamıştır.

Güya çok sayıda şantaj kasetinin var olduğu iddia edilmiş; sözüm ona kara para aklandığı ve kaynağı belirsiz milyarlarca para bulunduğu öne sürülmüştür.

Ancak operasyon kapsamında evlerin altı üstüne getirilip duvarlarının yıkılmasına, bahçelerine iş makinaları ile girilip kazılmadık yer bırakılmamasına rağmen TEK BİR ŞANTAJ KASEDİNE veya KAYNAĞI BELİRSİZ BİR PARAYA veya GİZLİ SAKLI HERHANGİ BİR SUÇ YA DA SUÇ UNSURUNA RASTLANMAMIŞTIR.

Operasyonun üzerinden geçen 4 yıllık süreçte de yine müvekkil ve arkadaşları aleyhine somut hiçbir bulgu ya da delil de ortaya konulamamıştır.

Ayrıca polis operasyonuyla birlikte;

·        Müvekkil ve arkadaşlarının hiçbir sabıkalarının olmadığı anlaşılmış; operasyon kapsamında gözaltına alınan 236 kişi arasında sabıkası olan tek bir kişiye bile rastlanmamıştır.

·        Müvekkil ve arkadaşlarına ait ruhsatsız tek bir silaha dahi rastlanmamış; el konulan silahların tamamının ise, resmi ruhsatlı oldukları, daha önce hiçbir suça karışmadıkları ve tamamen sabıkasız oldukları anlaşılmıştır.

·        Müvekkil ve arkadaşlarının tümünden kan örnekleri alınarak adli tıp kurumuna gönderilmiş; yapılan testler sonucunda ise müvekkil ve arkadaşlarının hiç birinin alkol ya da uyuşturucu gibi bir madde kullanmadıkları ortaya çıkmıştır

Özetle;

Müvekkilin arkadaşlarının büyük bir bölümü, pek çok insanın hayalini kurmakta dahi zorlanacağı derecede kaliteli, güzel bir hayata ve yüksek yaşam standartlarına sahip insanlardan oluşmaktadırlar. Türkiye’nin tanınmış ailelere mensup, iyi eğitim almış, güzel işlere sahip, kaliteli, kültürlü ve varlıklı insanlarının durduk yere tüm bu imkan ve hayat standartlarını riske atıp gayr-ı meşru işlere kalkışmalarını gerektirecek ortada herhangi bir sebep ya da mantıklı bir izah da bulunmamaktadır.

Müvekkil ve arkadaşları maddi kazanç elde etmek veya hanımlarla tanışmak için illegal işler yapmaya ihtiyaçları olmadığı gibi, inançları ve dünya görüşleri sebebiyle de aslı gayri kanuni ve gayri ahlaki yollara tevessül etmeyecek kişiler olduklarını belirtmektedirler.

Kaldı ki ortada bir suç varsa, o zaman mutlak surette suça ilişkin delillerin de olması gerekir. Ancak ne 2018 senesinde gerçekleştirilen geniş kapsamlı polis operasyonunda ne operasyon sonrasında geçen 4 yıllık süreçte, müvekkil ve arkadaşları aleyhinde tek bir suç delili dahi ortaya konulamamıştır.

Müvekkil Adnan Oktar, kendisinin ve arkadaşlarının gerek sosyal konumlarının, eğitimlerinin, ekonomik imkanlarının, fiziksel yapılarının suç işlemeyi gereksiz ve olanaksız kıldığını, ancak daha da önemlisi güçlü Allah sevgisi ve korkularının ve dünya görüşlerinin suç işlemeyi ve gayri ahlaki davranışı haram kıldığını belirterek, kendilerinde suç aramanın sonuçsuz bir çaba olduğunu bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunmaktadır. 




Daha yeni Daha eski