BASIN-YAYIN ARAÇLARI VE SOSYAL MEDYADA MÜVEKKİL ADNAN OKTAR ALEYHİNDE ÇIKAN ASILSIZ İDDİALARA TEKZİP – 2 

140 Journos tarafından yayınlanan videoda ve bazı TV ve gazete haberlerinde, dosyadaki cinsel isnatlar, sansasyonel bir anlatımla ve hatta iddianamenin de dışında iddialar eklenerek tekrar tekrar gündeme getirilmektedir.

Cinsel suç isnatlarının tamamı maddi delillerden yoksundur. Tüm isnatlar, müşteki ve etkin pişman sanıkların soyut beyanlarına dayandırılmıştır. Bu kişilerin ise iftira atmak ve yalan söylemekte çok büyük menfaatleri bulunmaktadır. Çünkü müştekilerin tamamı cinsel suç isnadında bulunmadıkları takdirde, sanık durumuna getirilerek cezaevine girmekle, itibarsızlaştırılmakla ve mallarına el konulması ile tehdit edilmişlerdir. Etkin pişman sanıklar ise altı ay, bir yıl, hatta bir buçuk yıl cezaevinde kaldıktan sonra, cezaevinin zor koşullarından kurtulabilmek için iftira atmak veya iftiraları kabullenmek zorunda kalmışlar; iftiraları kabul ettikten hemen sonra da tahliye edilmişlerdir.

Dosyadaki cinsel suçlara dair isnatların gerçek dışı olduğunun ve devletin de bunlara asla inanmadığının en önemli göstergelerinden biri; etkin pişmanlıktan faydalanarak, “evet tecavüz ettim” diyen kişilerin, onlarca yıllık hapis cezalarına rağmen serbest bırakılmalarıdır.

 

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; TCK’ya göre, cinsel suçlarda etkin pişmanlıktan faydalanma imkanı yoktur. Yani tecavüz eden biri, “evet tecavüz ettim, ama pişmanım” dediğinde serbest bırakılmaz. Hele ki, söz konusu dosyada iddia edildiği gibi onlarca kadına tecavüz eden birinin, sadece “pişmanım” dediği için serbest bırakılmayacağı aşikardır.

Müşteki kadınlara ise, etkin pişman olanlardan şikayetlerini çekmeleri tenbihlenmiş, bu kadınlara, “itiraf ettiği için onu samimi buldum, onun için şikayetçi değilim” dedirtilmiştir.

Hangi kadın kendisine gerçekten tecavüz eden bir adamı, sırf “evet yaptım” dediği için affeder, cezasız kalmasını ister? Hiçbir kadın böyle bir şeye razı olmaz. Ancak bu dosyada  alenen bir tiyatro oynandığı için bu anormallikler vuku bulmuştur. Şikayetçi kadınlar kendilerine tecavüz edilmediğini bilmektedirler. Etkin pişman sanıklar da tecavüz etmedikleri halde, cezaevinden çıkartılma vaadiyle bu korkunç isnadı kabullenmek zorunda bırakılmışlardır.

Aşağıdaki listede, etkin pişman sanıkların, TCK 102, yani cinsel saldırı suçundan kaç yıl ceza aldıkları yer almaktadır:

 

Etkin Pişman Sanık

İsnat Edilen Suç

Verilen  Ceza

M.A.

TCK 102/2 Cinsel Saldırı

70 yıl, 11 ay, 7 gün

S.D.

TCK 102/2 Cinsel Saldırı

61 yıl, 10 ay, 15 gün

K. A.

TCK 102/2 Cinsel Saldırı

50 yıl, 7 ay, 15 gün

E. K.

TCK 102/2 Cinsel Saldırı

39 yıl, 8 ay, 7 gün

A.T.

TCK 102/2 Cinsel Saldırı

27 yıl, 2 ay, 7 gün

S.S.T.

TCK 102/2 Cinsel Saldırı

24 yıl, 11 ay, 29 gün

A. Ş. G.

TCK 102/2 Cinsel Saldırı

18 yıl, 9 ay

E. T.

TCK 102/2 Cinsel Saldırı

10 yıl, 11 ay, 7 gün

A. G.

TCK 102/2 Cinsel Saldırı

3 yıl, 1 ay, 15 gün

M. T.

TCK 102/2 Cinsel Saldırı

3 yıl, 1 ay, 15 gün

 

Bu kadar yüksek cezalar almalarına rağmen bu kişiler salıverilmişlerdir, çünkü aslında ne etkin pişman sanıkların ne de diğerlerinin bu suçu işlemediğini herkes çok iyi bilmektedir. Eğer bir kişiye bile gerçekten tecavüz etmiş olsalar, devlet bu kişilerin serbest olmasından, dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşmalarından çok rahatsız olur, buna asla izin vermezdi. Ancak bu kişilerin  hiçbirinin bu suçu işlemediği gayet iyi bilindiği için, bu kişiler tahliye edilmişler ve ETKİN PİŞMANLIK SADECE “İFTİRA ÜRETMEK” AMACIYLA KULLANILMIŞTIR.

Bu davada  amaç, suçluları  tespit ederek cezalandırmak değildir. Amaç müvekkil ve arkadaş grubunu parçalamak, dağıtmaktır. Etkin pişmanlık ile, cezaevinden kurtulma vaadelen bu kişilerin 20-30 yıllık arkadaşlarına iftira atmaları sağlanmıştır.

Bu kişiler tutuklanarak cezaevine konduktan sonra, hiçbir tanışıklıkları olmadığı halde şehir şehir cezaevlerini dolaşarak hapiste tutulan kişileri etkin pişman olmaya ikna etmeye çalışan bazı avukatlar tespit edilmiştir. Bu avukatlar bir taraftan “eğer itirafçı olup Adnan Oktar’a suç atmazsanız bir daha gökyüzünü göremeyeceksiniz” diyerek müvekkilin arkadaşlarını  korkutmaya çalışmışlardır.

Hem bir daha cezaevinden asla çıkamayacaklarını zanneden, hem de cezaevinin ağır koşullarında dayanma gücü kırılan bazı kişiler, kendilerini kurtarmak için hem kendilerine hem de arkadaşlarına iftira atmak zorunda bırakılmışlardır.

Müvekkil ve arkadaşlarına husumetiyle tanınan Özkan Mamati ve benzeri birkaç müşteki hakkında tek bir cinsel suç isnadı olmaması da dikkat çekicidir. Zira bu kişiler uzun yıllar grupta kalmışlardır. Ve iddiaya göre, gruptaki tüm erkekler bu sözde “turnike” sistemine dahil olmak zorunda bırakılmaktadırlar.

Eğer söz konusu güya mağdur kadınlar, gerçekten mağdur olsalardı, gerçek müştekiler olsalardı, o zaman mutlaka Özkan Mamati gibi husumetli ve bu kumpasın baş rol oyuncusu kişilerle de ilgili suç isnatları olurdu.

Ancak açıkça görüldüğü gibi planlı bir çalışma vardır.

-         İftira atmamakta kararlı olanlar hiçbir delil olmadığı halde cezaevindedirler

-         İftira atmayı kabul edenler tahliye edilmişlerdir ve haklarındaki onlarca yıllık  cezalara rağmen serbesttirler

-         Kumpasa destek veren husumetli müştekiler ise tamamen koruma altına alınarak, aleyhlerinde hiçbir cinsel saldırı iddiası yer almamıştır.

Suni bir iddianame, suni suçlamalar, suni olarak devşirilmiş müştekiler ve etkin pişmanlar olduğunun en açık delillerinden biri budur.

Özetle, masa başında tasarlanmış hayali bir suç örgütü bu camiaya giydirilmeye çalışılmıştır. Bu nedenle de her yerden patlak veren, hukukun ayaklar altına alındığı bir dava dosyası vardır. Bu dosya bazı basının ve sosyal medya kullanıcılarının provokasyonları ve linç kampanyası ile ayakta tutulmaya çalışılmaktadır.

 

Kamuoyunun bilgilerine saygılarımla bilvekale sunarım. 25.1.2023

 

 

Adnan Oktar Vekili

Av. Mer Yetişir


Daha yeni Daha eski