SÖZCÜ TV’DE YAYINLANAN, FETÖ’YE YARDIM VE CASUSLUK SUÇLAMASI İDDİALARINA İLİŞKİN TEKZİPTİR
Müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşlarının yargılandıkları
davanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca temyiz incelemesine alınmasıyla
birlikte, müvekkil ve arkadaşları aleyhinde sansasyonel haberler yaparak
infial oluşturmayı ve bunu da yargı üzerinde baskı unsuru olarak kullanmayı
amaçlayan bir kısım medya tarafından, büyük bir karalama ve linç kampanyası
başlatıldığı kamuoyunun malumdur.
Camiaya husumet besleyen birkaç müştekinin uydurma
senaryoları üzerinden kurgulanan bu haber ve röportajların başında SZC TV’de
yayınlanan İpek Özbey ile özel röportajdır. Söz konusu programda dönemin
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürü Furkan Sezer ile avukat Serdar Öztürk
tarafından sıklıkla dile getirilen -cinsel isnatlar dışındaki- gerçek
dışı itham ve iddialar arasında, zorlama bir FETÖ benzetmesiyle güya askeri
casusluk yapıldığı iddiaları öne çıkmaktadır.
Önemle belirtmek isteriz ki müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşları, yargılanmakta oldukları bu dava kapsamında haklarında ileri
sürülen hem “FETÖ’YE YARDIM” hem de “SİYASAL ve ASKERİ CASUSLUK”
SUÇLAMALARINDAN BERAAT ALMIŞLAR ve kararlar KESİNLEŞMİŞTİR.
Bunlar “İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2022/158 E.
sayılı” kararı ile “İstanbul
Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin 2023/310 E. ve 2023/494 K. sayılı” kararlarıdır.
Dolayısıyla
bu davayı son derece yakından takip eden dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürü Furkan Sezer ile
davanın bizzat müştekileri arasında bulunan avukat Serdar Öztürk’ün müvekkil ve arkadaşları hakkında verilen ve KESİNLEŞEN BU BERAAT
KARARLARINI BİLMEMELERİ ELBETTE MÜMKÜN DEĞİLDİR.
Dolayısıyla
başta söz konusu haber ve röportaj programlarını yöneten gazeteciler olmak
üzere hem dosyanın husumetli müştekileri hem de Furkan Sezer ile Serdar Öztürk,
katıldıkları programlar aracılığıyla SIRF İZLEYİCİLERİ YANILTMAK AMACIYLA, güya müvekkil ve arkadaşları bu suçlamalardan sanki ceza almışlar gibi
kasıtlı olarak gerçek dışı benzerlik ve kıyaslamalar yapmaktadırlar.
Bununla
birlikte Serdar Öztürk’ün ayrıca, müvekkilin arkadaşları hakkında “geçmişte güya kendi
ofisinde keşif yapıldığı ve kendisinin gizli kayda alındığı” şeklinde bir iddiası da bulunmaktadır. Serdar
Öztürk, bu iddiası sebebiyle müvekkil ve arkadaşlarının yargılandıkları davanın
da müştekisi olmuştur.
Konuyu
kısaca özetlemek gerekirse,
Av.
Serdar Öztürk Ergenekon Soruşturması kapsamında 2009 yılında ofisinde yapılan
aramada ele geçirilen “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” isimli bir belge
nedeniyle tutuklanmıştır. Serdar Öztürk ofisinde ele geçirilen söz konusu
belgenin FETÖ tarafından ofise konulduğunu ifade ederken, bu kumpas eyleminden
önce ofiste gerekli keşfi yapan kişilerin de güya müvekkil Adnan Oktar’ın
arkadaşları olduğunu iddia etmiştir. Bunu da camianın güya FETÖ tarafından kullanıldığının
bir deliliymiş gibi öne sürmüştür.
Oysa
ki bu sözde FETÖ bağlantısı iddiası, Av. Serdar Öztürk’ün o dönem tutuklanmasının ardından ortaya atmış olduğu
bir iddiadır. Hiçbir somut delile dayanmayan bu asılsız iddia, kanaatimizce o zamanın şartlarında
daha ikna edici bir savunma yapmak için üretilmiş hayali bir ilişkilendirmeden
ibarettir. Anladığımız kadarıyla Av.
Serdar Öztürk savunmasını kurgularken, müvekkilin iki arkadaşının polis
operasyonundan birkaç gün önce rastlantı olarak kendisini ziyaret etmesini
fırsat bilmiş ve FETÖ’nün bu ziyaret aracılığıyla ofisinde keşif yaptığını iddia etmeye
karar vermiştir. Böylelikle
kumpas odaklı savunmasını daha güçlendirebileceğine inanmıştır.
Gerçekte
ise müvekkilin arkadaşlarının Av. Serdar Öztürk’e o dönemde yaptıkları
ziyaretin FETÖ’nün kumpasıyla hiçbir bağlantısı yoktur. Müvekkilin arkadaşları
bu konuyu mahkemeye vermiş oldukları ifadelerinde
“o dönemde İstanbul 2. Ağır
Ceza Mahkemesi’nde görülen örgüt davasında müvekkil ile birlikte yargılanmakta
oldukları ve günümüzde maruz kaldıkları iftiraların benzerlerine karşı hukuki
mücadele verdiklerini; Yargıtay’da temyiz incelemesinde bulunan dosya hakkında da Ankara Barosu’na
kayıtlı avukatların bir çoğuyla görüşme yaptıklarını, Av. Serdar Öztürk’ün ofisinde gerçekleşen
görüşmenin Ankara’da sadece onunla yapılmış özel bir görüşme değil, birkaç ay içerisinde birbiri
ardınca gerçekleşmiş yüzlerce avukat görüşmesinden sadece birisi olduğunu”
ifade
etmiş ve Av. Serdar Öztürk’ün bu iddialarının hayal ürünü ve asılsız iftiralar
olduklarını da belgelemişlerdir.
Nitekim
yukarıda esas ve karar numaralarını belirtmiş olduğumuz mahkeme kararlarıyla
müvekkil ve arkadaşları, haklarında öne sürülen “FETÖ’ye yardım ya da ilişki gibi iddialarının”
tamamından BERAAT ETMİŞ ve BERAAT KARARLARI DA KESİNLEŞMİŞ olduğundan, Av. Serdar Öztürk’ün güya ofisinde keşif ya da
kayıt yapıldığı şeklindeki iddialarının tümünün gerçek dışı olduğu bir kez daha
ispatlanmış bulunmaktadır.
Saygılarımızla
Kamuoyunun bilgisine bilvekale sunarız…
AV.
MERT YETİŞİR