YARGITAY İLGİLİ DAİRESİNE İLETİLMEK ÜZERE İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. CEZA DAİRESİNE

 

DOSYA NO              : 2023/310 E., 2023/494 K.

SUNAN                     : Adnan Oktar

VEKİLİ                        : Av. Mert Yetişir

KONU                        : Müvekkil Adnan Oktar'ın, hiçbir zaman ve hiçbir şekilde Mehdilik iddiasında bulunmadığı gibi, Mehdiyet ruhunu ve Mehdilik özelliklerini taşıması bakımından sık sık Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'a olan hüsnü zannını hadislerden kaynak göstererek ifade ettiği pek çok konuşmasından yeni bir örneği sunduğumuz beyanımızdır.

 

AÇIKLAMALAR       :

MÜVEKKİLİN, HİÇBİR MEHDİLİK İDDİASI VE İMASINDA BULUNMADIĞINA DAİR KAPSAMLI BEYANLARINI İÇEREN DİLEKÇELERİ MÜTEADDİT KERELER DOSYAYA SUNULMUŞTUR

Müvekkil Adnan Oktar'ın, davanın bazı husumetli müştekilerinin art niyetli ve gerçek dışı beyanlarının aksine, hayatının hiçbir döneminde ne Mehdilik iddiasında ne de Mehdilik imasında bulunmadığına dair onlarca dilekçesi dosyada mübrezdir. Müvekkil bu dilekçelerinde özetle:

Hiçbir zaman Mehdilik iddiasında bulunmadığı gibi, Mehdilik imasında dahi bulunmadığını, böyle sözde bir iddiaya veya imaya dair bugüne kadar tek bir sözünün dahi olmadığını;

Aksine, canlı yayın sohbetleri, yerli ve yabancı medyaya verdiği röportajlar, yazılı eser ve makaleleri, vb. gibi birçok farklı mecrada, "hiçbir zaman böyle bir iddiasının olmadığını" her vesileyle dile getirdiğini;

Yine A9 TV'deki canlı yayın sohbetlerinde ve yerli-yabancı medya röportajlarında milyonlarca izleyicinin karşısında, "ömrünün sonuna kadar böyle bir iddiada bulunmayacağına dair yemin ettiğini";

Bir insanın, kendisinin Mehdi olduğunu iddia ya da ima etmesinin, "gaybı bildiğini iddia etmek" anlamına geleceği için Kuran'a, sünnete ve İslam fıkhına göre alenen haram, hatta küfür sayılacağını belirttiğini, kendisinin Allah'tan korkan, Kuran'a sıkısıkıya bağlı, helal ve harama son derece titiz, dindar bir Müslüman olarak böyle bir küfri davranışa tevessül etmesinin mümkün olmadığını;

Gerek ahir zaman ve Mehdiyet konularında kapsamlı araştırma ve eserleri olmasından gerekse Hz. Mehdi'nin hadislerde bildirilen fiziki özelliklerine benzerliklerden yola çıkarak kendisine Mehdilik yakıştırmasında bulunan bazı sevenlerine yönelik bunun çok hatalı ve fıkhen son derece sakıncalı bir davranış olduğunu defalarca belirttiğini;

Mehdiliğin bir iddia değil, bir ispat makamı olduğunu, fiziki benzerliklerin bir insanın Mehdi olduğunun ispatı olmadığını, Mehdi'ye benzemenin asla Mehdi olmak olmadığını, başta seyyit ve şerifler olmak üzere Peygamber Efendimiz (sav)'in soyundan gelecek olan Hz. Mehdi'yle benzer genetik özellikleri taşıdığı için dünya üzerinde ona fiziken benzeyen yüzbinlerce insan olduğunu her vesileyle anlattığını;

Mehdiyeti müjdelemek bizzat Peygamber Efendimiz (sav)'in emri olduğu için ve özellikle de İslam aleminin her türlü fitne, fesat, saldırı ve yıkıma maruz kaldığı günümüzde bu müjdeyi yaymanın ve canlı tutmanın önemine binaen Mehdilik konusunu sık sık anlattığını ve sürekli gündemde tuttuğunu,;

Mehdiyet konusunu anlatmanın, savunmanın, gündemde tutmanın TCK'na göre bir suç teşkil etmediği gibi, bu konunun yalnızca kendisi değil 1400 yıldır her mezhepten yüzlerce İslam alimi, muhaddis, müçtehid tarafından kaleme alınan binlerce eserde anlatıldığını, hem Diyanet yayınlarında yer aldığını hem İlahiyat Fakülteleri'nde okutulduğunu hem de bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın teşvikleriyle Diyanet tarafından bastırılan Risale-i Nur Külliyatı'nda çok geniş anlatıldığını;

Mehdiyetin, aslında Türk-İslam Birliği ülküsü, aynı zamanda Türk Devleti'nin resmi ideolojisi olduğunu, Sayın Cumhurbaşkanımızın Askeri Başdanışmanı Sayın Adnan Tanrıverdi Beyefendi'nin de bu gerçeği açıkça dile getirdiğini

ve bunlar gibi konuyla ilgili çok sayıda önemli savunma mantığını ve delilini, geçmişte yaptığı konuşmalarından, sohbetlerinden ve anlatımlarından da belgeleyerek son derece kapsamlı ve ayrıntılı olarak açıklamıştır.

 

MÜVEKKİL HER FIRSATTA, MEHDİYET RUHUNU VE ÖZELLİKLERİNİ ÜZERİNDE TAŞIMASI AÇISINDAN SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA YÖNELİK HÜSNÜ ZANNINI ÇOK KERELER İFADE ETMİŞTİR

Müvekkil Adnan Oktar'ın, herhangi bir Mehdilik iddiası olmamasının ötesinde A9 TV'deki canlı yayın sohbetlerinde, hadislerin işaretleri ve mevcut durum ve gidişatın ışığında sık sık Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'a, Mehdilik bakımından hüsnü zanlarını ifade ettiği konuşmaları da tüm kamuoyunun malumudur.

Müvekkilin, İmam-ı Rabbani Hazretleri'nin aktardığı bir hadisin doğrudan Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetine işaret ediyor olabileceğine dair ifadelerinin yer aldığı konuşmasından bir bölümü aşağıda Sayın Heyetinizin bilgi ve takdirlerine sunuyoruz:

"–  İZLEYİCİ SORUSU: İslam güncellemesi ne anlama geliyor?

– ADNAN OKTAR: Yakışıklım, bak bir kere Tayyip Hoca ana zemini oturttu. Yani, konu çok net ve temiz anlaşılmayacak bir şey yok, dedi ki "Kuran yeterlidir". Zaten bu bitiriyor konuyu, ayrıca münafık böğürmesini, sahtekar zırlamasını durdurmak için ve haklı olarak, gerekli olarak dedi ki, "Kuran’a uygun sünnet de amenna ve saddakna". Tam uyuyorsa bitti.

Şimdi o konuyu bir kenara alalım, bu konu herşeyi kapatıyor. BU TAM BİR MEHDİYET, MEHDİYETİN DAMGASI. Sadece İslam adına gelen, daha önce İslam içine sokulmuş, bütün pislikleri temizleyeceğiz diyor, pislik! Güncelleme demek birikmiş pislikleri temizleme demektir, bu kadar, karmaşık bir şey yok. Kadınlara, çocuklara yapılan hakaretleri, alçaklıkları, kahpelikleri, şirretlikleri, kin dolu nefret dolu ifadeleri, İslam’da olmayan pis iftiraları güncelleyip temizleyeceğiz diyor, bu kadar basit, gayet açık, kolay, anlaşılmayacak bir şey yok. Kuran’a muhabbetini, saygısını tam açıklıyor. Kuran’a uygun sevgisini ve muhabbetini tam açıklıyor, pisliklerle benim aram yoktur, pislikleri de temizleyeceğiz diyor, çok güzel mükemmel bir konuşma. Anlatılmak istenen budur.

Bak, "işittiğimize göre" diyor İmam Rabbani, bak yobaz takımı beni iyi dinlesin, "HZ. MEHDİ HÜKÜMET SÜRDÜĞÜ ZAMAN –DİKKAT ET BAK HÜKÜMET SÜRDÜĞÜ ZAMAN, YANİ ONUN HÜKÜMETİ DÖNEMİNDE– dini yayarken, sünneti dirilirken, yani gerçek sünneti, bidat işlemeye ahlaksızlığa alışmış olan, şehirdeki alim, bidati, ahlaksızlığı, güzel sandığı ve ibadet olarak yaptığı için, Hz. Mehdi’nin emirlerine şaşarak, bu adam bizim dinimizi yok etti ve milletimizi öldürdü diyecektir. Hz. Mehdi (ra) da bu alimi tard edcektir yani etkisiz hale getirecektir, onun güzel sandığı bidatin kötü olduğunu bildirecektir" diyor. Açıklama tam mı, tam, bitti.

TAM TAYYİP HOCAMIN ZAMANINI, ÜSLUBUNU, RUHUNU, FELSEFESİNİ, ANLATIŞ TARZINI TAM VURGULAYAN BİR DURUM. YOBAZ GÜRUHU TAYYİP HOCANIN HÜKÜMET SÜRDÜĞÜ DÖNEMDE KURAN’I VE GERÇEK SÜNNETİ DİRİLTEN TAYYİP HOCAYA TAVIR ALDI MI ALDILAR, O DA ONLARI MANEVİ YUMRUKLA YERLE BİR ETTİ Mİ ETTİ, HADİSE TAM UYUYOR MU UYUYOR, BİTTİ.

Bu sözüm bazı birkaç yobaz için, yanlış anlamasınlar hepsine değil.

Tayyip hocam mükemmel, muhteşem bir konuşma yaptı. Tam bir Kuran talebesi olduğunu, tam bir Mehdiyet ruhu içinde, Allah’ın ilhamıyla, münafıkların, küfrün, müşriklerin ağzına da kazık çakarak, mükemmel açıkladı, ağzından nur saçıldı. MaşaAllah tebrik ediyoruz, diyoruz."

(KAYNAK: https://www.youtube.com/watch?v=dCEXSmqWMDQ )

 

Bu konuşmasından da açıkça anlaşıldığı üzere müvekkil Adnan Oktar,

– Sayın Cumhurbaşkanımızın Kuran'a dayalı gerçek İslam anlayışını benimsemesi ve savunması,

– Sayın Cumhurbaşkanımızın, bugüne kadar din adına İslam'ın içine sokulmuş bidatleri, sapkınlıkları, hurafeleri temizlemede, bağnazlıkla mücadelede  kararlı olması,

– Tüm bu İslam'a faydalı, hayırlı hizmetlerinden dolayı bağnazların hedefi olması,

– İmam-ı Rabbani Hazretleri'nin aktardığı hadiste, bu olayların Hz. Mehdi'nin hükümeti döneminde gerçekleşeceğinin belirtilmesi, dolayısıyla Hz. Mehdi'nin bir hükümeti olacağı yani siyasi bir şahsiyet olacağı

gerçeklerine istinaden, Sayın Cumhurbaşkanımızın hadislerde haber verilen, ahir zamanda gelecek Hz. Mehdi olabileceğine dair samimi hüsnü zanlarını dile getirmektedir.

Kendisi Mehdilik iddiasında ya da imasında bulunan bir kimsenin bizzat sahih hadislerden delil getirerek ve bunları mevcut güncel durum doğrultusunda somut ve akılcı biçimde yorumlayarak bir başka kişiye olan Mehdilik hüsnü zannını ve temennisini böyle açık, dürüst ve samimi bir üslupla ifade etmesi mümkün değildir.

 

NETİCE ve TALEP

Dosya kapsamında kendisine yöneltilen güya "Mehdilik iddiasında" ve "Mehdilik imasında" bulunduğu ithamlarının ne derece gerçeklikten, hukuki değerden, insaftan ve hayatın doğal akışından yoksun olduğunu, bugüne kadar sunmuş olduğumuz sayısız delil ve belgenin yanında bir kez daha ortaya koyan müvekkilin yukarıdaki konuşma içeriğini Değerli Heyetinizin bilgi ve takdirlerine saygılarımızla sunarız. 07.09.2023

Adnan Oktar Müdafii

Av. Mert YETİŞİR

Daha yeni Daha eski