YARGITAY İLGİLİ CEZA DAİRESİ’NE
İLETİLMEK ÜZERE
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. CEZA
DAİRESİ’NE
DOSYA NO : 2023/310 E., 2023/494 K.
SUNAN : Adnan
OKTAR
MÜDAFİİ : Av.
Mert YETİŞİR
KONU : Mehdiyet
inancının devlet veya toplumlar için bir tehdit veya özgürlükleri kısıtlayan
bir baskı aracı olmadığının; bilakis devleti güçlendiren, topluma barış,
huzur, refah, bolluk, özgürlük, sevgi, adalet getiren manevi bir güç olduğunun,
müvekkilin çalışmalarından alıntılarla açıklanmasını içerir dilekçemizdir.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkil ve arkadaşlarının yargılandıkları
dosyada, 2019 yılındaki iddianameden 12.04.2023 tarihli İstanbul Bölge Adliye
Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin kararına kadar geçen kovuşturma boyunca, iddia
edilen silahlı suç örgütünün amaç suçu “Mehdiyet İnancı” olarak gösterilmiştir.
Mehdiyet, tüm muteber İslami kaynaklarda yer
alan bir inançtır. Türk Ceza Kanunu’nda “Mehdiyete inanmak” diye bir suç tanımı
olmadığı gibi Mehdiyet de “amaç suç” olamaz.
Bununla birlikte, Müvekkil Adnan Oktar’ın
eserlerinde, canlı yayın programlarında ve kovuşturma süresince yazılı ve sözlü
tüm savunma ve beyanlarında ifade ettiği, anlattığı, İslami kaynakları referans
göstererek açıkladığı Mehdiyet inancı, hiçbir yönüyle bir tehlike arz etmez,
devletin bekası için bir risk değildir.
Bu dilekçede, müvekkilin Mehdiyetle birlikte
toplumda oluşacak olumlu gelişmeleri açıkladığı anlatımlarına yer
verilmektedir. Toplumu iyileştirmek, güzelleştirmek, barış, birlik, zenginlik
ve refah vaad eden bir inancı savunmanın “amaç suç” olarak tespitinin hukuka,
adalete, akla ve mantığa aykırılığının gösterilmesi amacıyla bu dilekçe sayın
dairenize sunulmuştur.
Müvekkil Adnan Oktar’ın çalışmalarında yer
alan İslami kaynaklarda, Mehdiyetle birlikte toplumda meydana gelecek olumlu
değişiklik ve gelişmelerin özeti aşağıda bilgilerinize sunulmuştur:
MEHDİYET DÖNEMİNDE SAVAŞ,
KARGAŞA, ÇATIŞMALAR SON BULACAKTIR, KİMSENİN KANI AKMAYACAKTIR
Dünya
genelinde insanların İslamiyetten çekinmelerine, hatta korkmalarına sebep olan
fanatik, yobaz bir din anlayışının hakim olduğu bir dönemde, Mehdiyet de
despot, özgürlükleri kısıtlayacak, kadınları ezerek toplumsal yaşamdan silecek,
Müslüman olmayanları katledecek bir sistem olarak algılanmakta, hatta bazı
çevrelerce böyle gösterilmektedir.
Oysa İslami
kaynakların tamamında Mehdiyet tam aksi şekilde anlatılmakta ve
müjdelenmektedir.
Herşeyden
önce İslamiyetin özünde bu despot, vahşi, kadına, çocuğa, sanata, bilime,
estetiğe, güzelliğe, özgürlüklere düşman ruh yoktur.
Mehdiyet de,
Peygamber Efendimiz (sav)’in müjdelediği, güzelliklerin, barışın, sevginin, refahın kısa süre de olsa tüm
dünyaya hakim olacağı, aydınlık, huzurlu ve sevgi dolu bir dönemdir.
Mehdiyet,
korkulacak, istenmeyecek, tehdit olarak görülecek değil, bilakis özlemle,
umutla, heyecanla beklenecek bir dönemdir.
Mehdiyetle ilgili hadislerde geçen en önemli
özelliklerden biri, o dönemde “bir damla kan dahi akmayacağıdır”.
Günümüzde akan kan, savaşlar, çatışmalar
düşünüldüğünde, tek bu özelliği için dahi Mehdiyetin özlemle istenmesi
gerektiği açıktır.
Mehdiyette kan akmayacağını, hatta uyuyan
kişinin uyandırılmayacağı kadar huzur ve sükunet dolu bir yaşam olacağını
bildiren hadislerden bazıları şöyledir:
İnsanlar, balarılarının beyleri etrafından
toplanması gibi, Hz. Mehdi'nin çevresinde toplanırlar. DAHA ÖNCE ZULÜMLE
DOLU OLAN DÜNYAYI, O ADALETLE DOLDURUR. ADALETİ O DENLİ OLUR Kİ, UYKUDA OLAN
BİR KİMSE DAHİ UYANDIRILMAZ VE BİR DAMLA KAN BİLE AKITILMAZ. DÜNYA, ADETA ASR-I
SAADET DEVRİNE GERİ DÖNER.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il
Muntazar, s. 29)
Hz. Mehdi (as), Peygamber (sav)’in yolunda
gidecek, uyuyan kişiyi uyandırmayacak, KAN DA AKITILMAYACAKTIR.
(Muhammed
B. Resul Al-Hüseyni El Berzenci, Kıyamet Alametleri, Pamuk Yayınları, Kıyamet
Alametleri, s. 163)
(Hz. Mehdi (a.s.)) Zamanında ne bir kimse
uykusundan uyandırılacak, NE DE BİR KİMSENİN BURNU KANAYACAKTIR.
(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il
Muntazar, s. 44)
Ona (Hz. Mehdi (as)'ye) biat edenler, (Kabe
civarındaki) rükun ve makam arasında biat ederler. Uyuyanı uyandırmaz, ASLA
KAN DÖKMEZLER.
(El-Heytemî, El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il
Mehdiyy-il Muntazar, s. 24)
MEHDİYET DÖNEMİNDE TÜM
DÜNYADA ADALET HAKİM OLACAKTIR
Günümüzde,
özellikle ülkemizde yargıya olan güvenin giderek azaldığı bilinen bir
gerçektir.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD), “Bir Bakışta
Hükümet 2023” raporuna göre 2010 yılında yüzde 59 olan Türkiye’deki
vatandaşların yargıya güveni, 2020 yılında yüzde 37’ye, 2022 yılında ise yüzde
33’e kadar gerilemiştir. Türkiye, 38 OECD üye ülkesi arasında yargıya güven
sıralamasında ancak 36’ncı olabilmiştir.
Mehdiyet dönemi ise hadislerde, adaletsizliğin hüküm sürdüğü bir
ortamdan, adaletin hakim olduğu bir ortama geçişin müjdecisi olarak anlatılmaktadır. Hz.
Mehdi’nin sevgisi, vicdanı ve merhameti ile, adaletin hakim olmasına vesile
olacağı müjdelenmektedir:
Bu (Emir) de (Hz. Mehdi) insanlar yeryüzünü
daha önce zulüm ile doldurdukları gibi YERYÜZÜNÜ ADALETLE DOLDURACAKTIR.
(Sünen-i İbn-i Mace, 10/348)
Zulüm ve fıskla dolu olan DÜNYA, O (HZ. MEHDİ)
GELDİKTEN SONRA ADALETLE DOLUP TAŞACAKTIR.
(El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il
Muntazar, s. 20)
HZ. MEHDİ'NİN ZAMANINDA ADALET O KADAR BOL
OLACAK Kİ, zorla alınan
her mal sahibine geri iade edilecektir.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il
Muntazar, s. 23)
ONUN (HZ. MEHDİ’NİN) ADALETİ HER YERİ KAPLAYACAK ve insanlar arasında Hz. Peygamberin sünnet-i
seniyyesi ile muamele edecektir. Hatta birisinden, mala ihtiyacı olan kim varsa
çağırmasını söyleyecek, o kişi emrini yerine getirdiğinde, sadece bir kişi
gelecektir.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il
Muntazar, s. 20)
Kıyametin kopması için zamanda sadece bir
günden başka vakit kalmamış da olsa Allah benim Ehl-i Beyt'imden bir zatı
gönderecek yeryüzü zulümle dolduğu gibi, O YERYÜZÜNÜ ADALETLE DOLDURACAK.
(Sünen-i Ebu Davud, 5/92)
Hz. Mehdi bendendir, yeryüzü zulüm ve işkence
ile dolduğu gibi, ONU DOĞRULUK VE ADALETLE DOLDURUR.
(Süneni-i Ebu Davud, 5/93)
Hz. Mehdi'ye aralarında kadınların da bulunduğu 314
kişi biat edecek ve her zalim onun karşısında mağlup olacaktır. Zamanı
o kadar adil olacak ki, kabirdeki ölüler dirilere imrenecektir... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi
Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 22) |
“Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş’ten ve Ehli
Beyt’imden bir kişidir. O, insanların ihtilaf ve sosyal sarsıntılar içinde
bulundukları bir sırada çıkar. O (Mehdi) yeryüzünü, kendinden önce zulüm ve
baskı ile doldurulduğu gibi, adalet ve İNSAF ile (merhametle) doldurur.
(Hz. Ebu Said el Hudri r.a. / Ramuz
El-Ehadis 1. cilt, Sayfa 7, No 7) Kitab-ül Burhan
fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13) |
O
(Mehdi) arza sahib olur ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı
adaletle doldurur. Sizden
Ona kim yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa gelsin, ona katılsın.
Zira o Mehdi'dir. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il
Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14) (Hz. İbn-i Mes'ud RA (Büyük Kıyamet Alametleri,
135/3) |
Yeryüzü zulüm ve düşmanlıkla dolduktan sonra,
mutlaka benim Ehli Beyt’imden birisi (Mehdi) çıkar. Ve nasıl daha önce zulüm ve
düşmanlıkla doluysa, O dünyayı adaletle doldurur. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il
Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 11) |
Hiç şüphe yok ki; arz, cevir (haksızlık, üzüntü) ve
zulümle dolacak. Zulüm ve cevirle dolduğu o zaman, Allah Ehli Beyt’imden ismi
Benim ismimde babasının ismi Babamın isminde bir kimseyi gönderir de dünyayı
adaletle ve nasafetle (adaletin gereğiyle, hakkaniyetle) doldurur.
Önce zulm ve cevirle (haksızlıkla, üzüntüyle) dolduğu gibi. (Hz. Muaviye Ibni Kur’an r.a. /
Ramuz El-Ehadis 2. Cilt, Sayfa 346, No 6) |
Dünyadan sadece bir gün
kalsaydı bile, Cenab-ı Allah mutlaka, zulüm ve cevir ile
(haksızlıkla, üzüntüyle) doldurduğu yeryüzünü doğruluk ve adaletLE doldurmak
üzere, ismi babamın ismine uyan benden (ehl-i beyt’imden) bir kimseyi
göndermek için o günü uzatırdı.” (Ebu Davud ve Tirmizi) |
Ali Bin Ebi Talib’den (ra) rivayet edilmiştir.
Resullullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Dehr’den bir günden
başka kalmamış olsaydı bile, Allah önceden
zulümle doldurduğu gibi, onu adaletle
dolduracak Ehl-i Beyt’imden bir kimseyi mutlaka gönderirdi.” (Ebu Davud tahric etmiştir.) (Fi
Zilali’l- Kuran’da Kıyamet ve Alametleri, Ahmed Faiz, 1993, s. 113) |
Yâ Abbas, bu işi Allah benimle başlattı. Senin
sülalenden biri ile bitirecek. O delikanlı (mehdi) dünyayı, evvelce zulümle
dolduğu gibi, tekrar adaletle dolduracak... (Hz. Ammar İbn-i Yaser RA (Büyük
Kıyamet Alametleri, 498/1) |
Yeryüzü zulüm ve işkence yerine adaletle
dolacaktır. (Mehdi) Her şeyi hak ve adalet ölçüleriyle eşit bir halde
dağıtacaktır. Böylece yer ve
gök sakinleri ondan razı oldukları gibi, havadaki kuşlar, ormandaki yırtıcı
hayvanlar, denizdeki balıklar bile memnunluk duyacaklardır. (İmam Suyuti, Kıyamet Alametleri,
Ölüm ve Diriliş, s. 1699, s. 175) |
Fazl bin Yesar şöyle der: İmam
Caferi Sadık aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: Allah’a andolsun ki, tıpkı sıcak ve soğuğun
evlerine dolduğu gibi, mehdi’nin adaleti de onların evine dolacaktır.” (Şeyh
Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 351) |
Mehdi,
adil bir hakem olarak çıkacak... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi
Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 31) |
HZ. MEHDİ MALI VE NİMETİ ADİL BİR ŞEKİLDE
DAĞITACAK; BÜTÜN YERYÜZÜ BOLLUK VE BEREKETLE DOLACAKTIR
Mehdi, o derece cömert bir kimse olacaktır ki, ona başvurarak
“bana şunu İHSAN ET, bunu İHSAN ET” diye yalvaracak olanların eteklerini,
taşıyabilecekleri kadar dolduraRAK İHSAN EDECEKTİR. (Tirmizi, İmam Suyuti, Kıyamet Alametleri,
Ölüm ve Diriliş, s. 1699, s. 171) |
Ümmetimden
Mehdi çıkacaktır. Allah-u Teala Hazretleri, insanları zengin
kılmak için onu (Mehdi’yi) gönderecektir. O zaman ümmetim
nimetlenecek, hayvanlar bolluk içinde ve arzın nebatatı çok fazla olacak, Hz.
Mehdi, insanlara eşit şekilde bol bol mal dağıtacaktır. (El-Kavlu'l
Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 23) |
Ahir
zamanda ümmetimden bir halife (Müslümanların manevi lideri olacak bir şahıs)
çıkacak, malı sayıp hesap etmeden bol bol insanlara dağıtacaktır. (El-Kavlu'l
Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 23) |
Hz.
Mehdi'nin zamanında, adalet o kadar bol olacak ki, zorla alınan her mal
sahibine geri ihsan edildiği gibi, bir insanın başkasına ait olup da dişinde
kalmış bir şey bile sahibine iade edilecektir. (El-Kavlu'l
Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 54) |
İnsanlara
malı ve eşyayı dağıtırken, saymadan bol bol dağıtacaktır. (El-Kavlu'l
Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 21) |
Mehdi,
adil bir hakem olarak çıkacak... eşyayı, malı dağıtacak fakat bolluktan
dolayı kabul eden olmayacaktır. (El-Kavlu'l
Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 31) |
Malı,
eşit bir şekilde insanlara dağıtacaktır. (El-Kavlu'l
Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 20) |
Ümmetim
arasında bir halife (Müslümanların
manevi ideri olan Hz. Mehdi) olacak, malı saçacak ve saymadan
dağıtacaktır. (Kitab-ül
Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 15) |
Emirlerinizden
bir emir (Hz. Mehdi) olacak ki, malı
saçacak saymayacaktır. Birisi ondan mal istediğinde "Al" diyerek
ihsan eder, O da elbisesini yayar ve malı doldurur. (Kitab-ül
Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 15) |
Mehdi
geldiği zaman malı çok dağıtır... (Kitab-ül
Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 15) |
Ümmetim
arasında Mehdi çıkacak, Allah onu insanları zengin kılmak için
gönderecektir. Ümmet nimetlenecek, hayvanlar bol bol yiyip içecek,
arz nebatını çıkaracak, mal "Sahah" üzere (seviye üzere)
verilecektir. (Kitab-ül
Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 15) |
O (Hz.
Mehdi), fitnelerin zuhur
ettiği bir zaman aralığında gelecek ve ihsanı karşılıksız olacaktır. (El-Kavlu'l
Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 23) |
Muhammed
ümmetinin gönlü, zenginlikle dolacaktır. (El-Kavlu'l
Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 20) |
Onun
devrinde, ümmetin gerek iyileri ve gerekse de kötüleri, misli asla görülmemiş şekilde,
pek çok nimetlere sahip olacaktır. Çok yağmur yağmasına rağmen bir
damlası bile boşa gitmeyecek, toprak bir tek tohum istemeden verimli ve
bereketli olacaktır. (El-Kavlu'l
Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 21) |
…Abd-i Hayr’dan: Emirülmüminin Ali bin Ebi
Tâlib aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Resulullah (sallallahu
aleyhi ve alih) bana şöyle buyurdu: ... (Mehdi) Yeryüzü zulüm
ve cefa ile dolunca çıkacak ve onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır. Çoğu kez birisi onun (MEHDİ’NİN) yanına
gelecek ve onun yanında çokca mal olacak ve o KİŞİ diyecek ki: Ey Mehdi! Bana
bu maldan ihsan et. Diyecek ki: istediğin kadar nimet ihsan ettim.” (Şeyh
Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 97-98) |
Ondan (Mehdi’den) yer ve gök ehli razıdır. Ve O (mehdi) malı taksim
eder... Ve ümmeti Muhammed’in (sav) kalplerini zenginlikle doldurur ve
adaleti onları ihata eder (tam anlamıyla kuşatır).
(Hz. Ebu Said el Hudri r.a. / Ramuz
El-Ehadis 1. Cilt, Sayfa 7, No:7) (Kitab-ül Burhan
fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13) |
MEHDİYET DÖNEMİNDE, DOSTLUK, BARIŞ,
İYİLİK VE GÜZELLİĞİN HAKİM OLACAĞI BİLDİRİLMEKTEDİR:
Hadislerde, Mehdiyetten önceki dönemde dünyada
kıskançlıklar, düşmanlıklar, çekişmeler, kavgalar ve kötülüklerin olacağı
bildirilmektedir. Gerçekten de içinde yaşadığımız dönemde, hem devletler, hem
toplumlar hem de insanlar birbirleriyle kavga halindedir. Sosyal medyada dahi
kötü söz, husumet, kavga, çekişme, hakaret, iftira hakimdir.
KAP SU İLE DOLDUĞU GİBİ YERYÜZÜ BARIŞLA
DOLACAKTIR. Hiçbir kimse arasında bir düşmanlık kalmayacaktır. Ve bütün düşmanlıklar, boğuşmalar,
hasetleşmeler muhakkak kaybolup gidecektir.
(Sahih-i Müslim, 1/136)
... Cenab-ı Hak İslamı nasıl Bizimle
başlatmışsa O'nunla (Hz. Mehdi (a.s.) ile) sona erdirecektir. Nasıl, Bizimle
onlar aralarındaki şirk ve adavetten (husumet ve düşmanlıktan) kurtulmuş ve kalplerine
ülfet (dostluk) ve muhabbet (sevgi) yerleşmişse, (Hz. Mehdi (a.s.) gelişi ile)
yine öyle olacaktır.
(Ahir Zaman Mehdisi'nin Alametleri, Celalettin
Suyuti, s. 20) "
... Onun (Hz. Mehdi (a.s.))döneminde iyi
insanların iyiliği artar, kötülere karşı bile iyilik yapılır."
(Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir
Zaman, s. 17)
HZ. MEHDİ (AS), İNSANLARIN "GERÇEK VE DERİN
SEVGİYİ" YAŞAMASINA VESİLE OLACAKTIR
Hz. Ali b. Ebi Talib (as) da şöyle
buyuruyor: "Kâimimiz (Hz. Mehdi (as)) kıyam edince İNSANLARIN
KALBİNDEKİ DÜŞMANLIK VE İHTİLAF SEBEPLERİNİ KÖKTEN KAZIYACAKTIR. Böylece
genel bir asayiş ve emniyet meydana gelecektir."
(Bihar-ul Envar, c. 52, s. 336)
Ebu Said Peygamber'in (sav) şöyle
buyurduğunu rivayet ediyor: "...Daha sonra Allah Teala Ehl-i Beyti'mden
birini (Hz. Mehdi (as)) zulümle dolan yeryüzünü adaletle doldurması için
gönderecektir. GÖKYÜZÜ VE YERYÜZÜNÜN SAKİNLERİ ONDAN (HZ. MEHDİ (AS)'DAN)
RAZI OLACAKLAR..."
(El-Beyan, s. 72, Es-Sevaik-ul
Muhrika, s. 161, Yenabi-ul Mevedde, c. 2, s. 177)
Hz. Mehdi (as) ile müjdelenin... ONDAN
YER VE GÖK EHLİ RAZIDIR...
(Kitab-ül Burhan fi Alamet-il
Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13)
PEYGAMBERİMİZ (SAV) FİTNELERİN HZ. MEHDİ VESİLESİYLE DURDURULACAĞINI
BİLDİRMİŞTİR
Naim b.
Hammad ve Ebu Naim, Mekhul tariki ile Hz. Ali’den tahric ettiler. Dedi ki:
Dedim “Ya Resulüllah (sav) Mehdi bizden
Al-i Muhammed’den mi, yoksa bizim gayrımızdan mı?” Buyurdu ki: Hayır, bilakis bizdendir. Allah bu dini nasıl
Bizimle başlatmışsa O’nunla sona erdirecektir. Ve onlar Bizimle nasıl Şirk’ten
kurutulmuşlarsa, O'NUNLA (HZ. MEHDİ
(AS)'LA) DA FİTNEDEN KURTULACAKLARDIR. Allah Bizimle, insanların nasıl şirk
adavetinden kurtararak, onların kalplerine ülfet ve muhabbet yerşleştirmiş ve
din kardeşi yapmışsa, MEHDİ İLE FİTNE
ADAVATİNDEN KURTARACAK VE KARDEŞ YAPACAKTIR. (Kitabül Burhan fi Alametil Mehdiyyil Muntazar)
Hiçbir
tarafın ondan mahfuz kalmayacağı bir fitne zuhur edecek, BU FİTNE KALDIĞI YERDEN HEMEN BAŞKA BİR TARAFA YAYILACAK VE BU DURUM
BİR MÜNADİNİN SEMADAN SESLENEREK ‘EY İNSANLAR, EMİRİNİZ ARTIK MEHDİ’DİR’
DEMESİNE KADAR DEVAM EDECEKTİR.
(Elkavlul
Muhtasar Fiyalametil Mehdi)
MEHDİYETTE
KADINLAR GÜVENLİK İÇİNDE VE ÖZGÜR OLACAKLAR
Ali ibn Abi Talib dedi ki:
Kaim Hz. Mehdi (as) zuhur ettiği zaman gökler
yağmurlarını gönderecek; yer ürününü verecek; düşmanlık kulların kalbinden silinecek…
EĞER BİR KADIN IRAK’TAN ŞAM’A YÜRÜYEREK GİTMEK İSTERSE HER ADIMI GÜZEL, YEŞİL ÇİMEN ÜZERİNDE OLACAK VE SÜSLERİNİ (mücevherlerini)
GÖSTEREBİLECEK (ve hiçbir kimse onları çalmaya ızdırap vermeye, rahatsız etmeye
kastedemeyecek)…
(Biharul Envar, cilt: 52, sayfa 316; al-Khişal)
NETİCE VE TALEP :
Müvekkil Adnan Oktar, amaç suçu güya “Mehdiyet”
olan bir örgüt kurma ve yönetme suçlamasıyla yargılanmaktadır.
Mehdiyet bir inançtır, amaç suç olamaz.
Müvekkilin çalışmalarında sıklıkla anlatıldığı
üzere Mehdiyet; Peygamber Efendimizin hadislerinde, İslam aleminin ve tüm
dünyanın refah, adalet, sevgi, barış, huzur, güvenlik, bolluk içinde yaşayacağı
bir dönem olarak müjdelenmiştir.
Yüzyıllardır İslam alimleri Mehdiyeti
anlatmış, hatta bir kısmı kendisinin Mehdi olduğunu düşünmüştür. Ancak
Mehdiyete inanmak, Hz. Mehdi’yi beklemek hiçbir zaman bir suç olmamıştır,
olamaz da.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda, ne yazık ki İslam’ın
hakimiyetinin, özgürlüklerin kısıtlandığı, baskıcı, otoriter, sanat ve
estetiğin yok olduğu, kadınların baskı altında yaşadığı bir dönem olarak
algılanması Mehdiyetin de olumsuzluklar silsilesi olarak görülmesine sebep
olmaktadır.
Müvekkil, Mehdiyetle birlikte gerçek İslam’ın
yaşanacağını ve bu dilekçede anlatılan güzelliklerin gerçekleşeceğini
açıklayarak, Mehdiyetin korkulması veya çekinilmesi gereken değil bilakis ümit
ve heyecanla beklenmesi gereken bir dönem olduğunu göstermek istemektedir.
Dosyayı değerlendirirken, müvekkilin
Mehdiyetle ilgili inancının ve düşüncelerinin “amaç suç” olamayacağının işbu
dilekçedeki bilgilerle birlikte dikkate alınmasını saygılarımızla arz ve talep
ederiz. 23.08.2023
Adnan OKTAR Müdafii
Av. Mert YETİŞİR