Geçtiğimiz günlerde CNN Türk Televizyonunda yayınlanan “Tarafsız Bölge” isimli programa katılan ve kamuoyunda Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü Mehdiyet hakkında bazı açıklamalarda bulunmuş ve program boyunca müvekkil Adnan Oktar hakkında da bazı iddiaları olmuştur.
Müvekkilin söz
konusu iddialara cevapları ve Ahmet Mahmut Ünlü’nün anlatımlarının aksine,
Mehdiyetin asla korkulacak bir olay olmadığına dair açıklamaları şöyledir:
Cübbeli Ahmet
Hoca ve bazı ehli sünnet alimleri, Mehdiyeti korkulacak bir olay gibi
anlatmaktadırlar. Oysa Mehdiyet, iman etmeyenler için bile huzur, sevgi ve
güvenliğin teminatı olan bir gelişmedir, gerçek Mehdiyet herkesin isteyeceği
bir sistemdir.
Türkiye Diyanet
Vakfı’nın hazırlamış olduğu İslam Ansiklopedisi’nde “Mehdi”:
“Dünyanın son
zamanlarında (Ahir Zamanda) ortaya çıkıp doğru inancı ve adaleti
yeryüzüne hâkim kılacağına inanılan kurtarıcı.” olarak tanımlanmaktadır.
Peygamber
Efendimiz (sav)'in sahih hadislerinde, dünyanın Kıyamet'ten hemen önceki son
dönemini ifade eden “ahir zaman”da, KURAN AHLAKININ DÜNYAYA HAKİM
OLACAĞI ve DİN AHLAKININ İNSANLAR ARASINDA YAYGIN OLARAK YAŞANACAĞI
bildirilmektedir.
Yüce Allah,
Kuran-ı Kerim’de İslam ahlakını yeryüzüne hakim kılacağını şöyle bildirmiştir:
“Allah,
içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç
şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, ONLARI DA
YERYÜZÜNDE ‘GÜÇ ve İKTİDAR SAHİBİ' KILACAK, KENDİLERİ İÇİN SEÇİP BEĞENDİĞİ
DİNLERİNİ KENDİLERİNE YERLEŞİK KILIP SAĞLAMLAŞTIRACAK ve ONLARI KORKULARINDAN
SONRA GÜVENLİĞE ÇEVİRECEKTİR.” (Nur Suresi, 55)
Peygamber
Efendimiz (sav) de, hadislerinde bu büyük ve kutlu olaya ahir zamanda Hz. Mehdi
(as)'ın vesile olacağını haber vermiştir.
Dünyadan tek bir
gün kalsa bile (kıyamet kopmadan) Allah o günü uzatacak, adı adıma, babasının
adı da babamın adına uygun, EHL-İ BEYTİMDEN MUTLAKA BİR ŞAHIS [HZ. MEHDİ (as)] GELECEK, daha
önce zulüm ve haksızlıkla dolu olan yeryüzünü adalet ve insafla
dolduracak. (Ebu Davud ve
Tırmizi / Büyük Hadis Külliyatı, Rudani 5.Cilt, s. 365)
ANCAK BURADA
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN ÖNEMLİ BİR HUSUS:
KURAN AHLAKININ BİR GEREĞİ ve PEYGAMBERİMİZ
(SAV)'İN BİLDİRDİĞİ ÜZERE, İSLAM AHLAKININ DÜNYA HAKİMİYETİNİN KORKUYLA
DEĞİL SEVGİYLE GERÇEKLEŞECEK OLUŞUDUR.
Dünyanın içinde bulunduğu kargaşa ve
zulümlerden büyük sıkıntı duyan insanlar, “Ahir zamanda” İslam ahlakını
yeryüzüne hakim kılacak olan Hz. Mehdi (as)'ın etrafında toplanacaklar, ONUN
ADALETİNDEN, MERHAMETİNDEN, CÖMERTLİĞİNDEN, İLGİSİNDEN ve SEVGİSİNDEN RAZI
OLACAKLARDIR. İslam ahlakının hakim olmasıyla birlikte yeryüzü huzur ve
güvenliğe kavuşacak, her türlü kargaşa, çatışma, anarşi ve terör son
bulacaktır.
Yani ne Cübbeli
Ahmet Hoca'nın ne de kendisini Ehli Sünnet alimi olarak tanımlayan diğer bazı
kimselerin hatalı yansıttıklarının aksine MEHDİYET KORKULACAK BİR KONU
DEĞİLDİR. ÇÜNKÜ PEYGAMBER EFENDİMİZ (SAV)’İN SAHİH HADİSLERİNDE HZ. MEHDİ
(AS)’IN TEK BİR DAMLA DAHİ KAN AKITMAYACAĞI, HATTA UYUYAN KİŞİYİ DAHİ
UYANDIRMAYACAĞI AÇIK ŞEKİLDE ANLATILMAKTADIR.
Nitekim, Hz.
Mehdi zamanındaki bazı sözde alimlerin Mehdiyeti insanlara yanlış
tanıtacakları, öyle ki Hz. Mehdi'yi dahi haşa sapkın bir kişi olarak ilan
edecekleri, yine Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde haber verilmektedir.
Cübbeli Ahmet Hoca bir sohbetinde bu konuyu şöyle izah etmektedir:
"Hz.
Mehdi (as) Medine'de ortaya çıktığı zaman, dünyaya hâkim olduğu zaman, MEDİNE'DE
BULUNAN BİR ALİM, O ADAM, EN BÜYÜK ALİM, MEDİNE'NİN İMAMI DİYECEKTİR Kİ HZ.
MEHDİ (AS)'IN ALEYHİNDE "BU ADAM BİZİM DİNİMİZİ ORTADAN KALDIRMAK İSTİYOR
VE İSLAM'I ORTADAN KALDIRMAK İSTİYOR". ONUN İÇİN HZ. MEHDİ (AS)'A HARP
AÇACAK... TABİİ Kİ HZ. MEHDİ (AS) GELDİĞİNDE ONLAR BUNA TAHAMMÜL EDEMEYECEK VE
EN BÜYÜK ALİMLERİ O ZAMAN MEDİNE'DE "YA BU NE BİÇİM ADAM? KİMDİR, BUNA
UYMAYIN, BU DİNİ, İSLAM'I ORTADAN KALDIRACAK" DİYE HEZEYANLAR
SAVURACAKTIR.
(Cübbeli Ahmet
Hocaefendi ile Kıyamet Alametleri, 37. Ders, Hazreti Mehdî, 2. Bölüm, 23 Mayıs
2006, )
Bilindiği gibi
ahirzaman hadislerinde Mehdiyet olaylarının meydana geldiği ve büyük şehir
anlamına gelen "MEDİNE" ifadesi ile Peygamber Efendimiz (sav) İSTANBUL'u
kast etmektedir. Zira bir hadiste şöyle buyurulmaktadır:
Hz. İbni Amrdan
(ra) rivayet edilmiştir: Peygamberimiz (sav) buyurdu ki: “Ey Ümmet! Altı şey
vardır ki; onlar olmadan kıyamet kopmaz, (altıncısı) MEDİNENİN (ŞEHRİN) FETHİ.” DENİLDİ
Kİ: HANGİ MEDİNE? BUYURDU Kİ:
KONSTANTİNİYYE (İSTANBUL).
(Medineli
Allâme Muhammed b. Resul el-Hüseynî el-Berzencî, Kıyamet Alametleri, 204
Ramuz-el Ehadis, 296)
HZ. MEHDİ
(A.S.), ALLAH’IN EMRİ OLDUĞU İÇİN ASLA KAN DÖKMEYECEKTİR
İslam aleminin,
ahir zamanda Hz. Mehdi (as)’ın zuhurunu beklediği gibi, Tevrat ve İncil’de yer
alan bilgiler doğrultusunda Museviler Kral Moşiyah’ı [yani Hz. Mehdi (as)’ı],
Hristiyanlar ise İsa Mesih’i yani Hz. İsa (as)’nın yeniden yeryüzüne gelişini
beklemektedirler. Bu sebeple 1980’lerden bu yana, dünya üzerindeki ve
siyasetindeki pek çok olay da, Mehdiyet ve Mesihiyet inancına ve beklentisine
göre şekillenmektedir.
Bugüne kadar bir kısım Evanjeliklerin ve bazı yanlış bilgi
sahibi Müslümanların, Mehdiyetin ve Mesihiyetin güya kan dökülmesiyle, Müslümanlar ve Ehli Kitap arasında büyük bir
savaş yaşanmasıyla gerçekleşeceği yönündeki yanlış inançları nedeniyle pek çok
hatalı siyaset izlenmiştir.
Özellikle Evanjeliklerin Amerikan dış politikasındaki etkin rolü
Amerika’nın, Irak ve Afganistan’ı işgaline, milyonlarca masum Müslümanın, Avrupalı ve Amerikalının kanının akmasına sebep olmuştur.
Bazı Evanjelikler, farklı mezheplerden Hristiyanlar ve az sayıda da olsa bazı Museviler, bu
kan dökülmesinin şiddetlenerek artacağına inanmakta ve Müslümanlarla Ehli Kitap
arasında büyük bir savaşı (Armagedon) öngörmektedirler. İslam alemindeki bazı bilgisi az
kimselerin ise, Hz.
Mehdi (as)’ı GÜYA KAN DÖKECEK, ŞİİLERİ, VAHABİLERİ, MUSEVİLERİ, HRİSTİYANLARI GÜYA ACIMASIZCA KATLEDECEK biri gibi göstermelerinin, bu savaş beklentisini kışkırttığı da bilinmektedir.
Oysa savaşları ve kan
dökülmesini teşvik eden bir kısım Evanjelikler de, Ehli
Kitabı düşman olarak gören kimi Müslümanlar da ciddi bir yanılgı içindedirler. Çünkü Hz. İsa (as) da, Hz. Mehdi (as) da ASLA KAN DÖKMEYECEK; TAM TERSİNE SEVGİYLE,
ŞEFKATLE, GÜZEL SÖZLE ve MERHAMETLE, tüm insanların
kendilerinden tam razı olacakları şekilde din
ahlakını dünyaya hakim
kılacaklardır.
Hz. Mehdi (as)’ın herhangi bir çatışma içine girmesi, herhangi bir
savaşı teşvik etmesi veya kan dökmesi asla mümkün değildir, ÇÜNKÜ ALLAH, HZ.
MEHDİ (AS)’A KAN DÖKMEMESİNİ EMRETMİŞTİR. HZ. MEHDİ (AS), ALLAH’IN PEYGAMBERİMİZ (SAV)’E VAHİYLE BİLDİRDİĞİ
AHLAKA VE HÜKÜMLERE GÖRE HAREKET EDECEK, KURAN’A VE HADİSLERE UYACAKTIR.
Hz. Mehdi (as)’ın
nasıl bir yol izlemesi gerektiği, İslam ahlakını hakim kılmak için hangi
yöntemlere başvurması gerektiği, hangi durumlar karşısında nasıl tavır alması
gerektiği Peygamberimiz (sav) tarafından 1400 sene
önceden detaylı olarak bildirilmiştir.
Peygamberimiz (sav)’e bu bilgileri haber veren de Cebrail vesilesiyle Cenab-ı
Allah’tır.
Dolayısıyla, Hz. Mehdi (as) attığı her adımda,
aldığı her kararda, yaptığı her uygulamada Allah’ın emrine göre hareket
edecektir. ALLAH’IN HZ. MEHDİ (AS)’A EMRİ İSE “BİR DAMLA DAHİ KAN DÖKMEMESİ,
BİR KİŞİNİN BURNUNUN KANAMASINA DAHİ MÜSAADE ETMEMESİ, UYKUDA OLANIN
UYANMASININ BİLE MÜMKÜN OLMAYACAĞI KADAR SÜKUNETLE, SEVECENLİKLE VE NEZAKETLE hareket etmesidir.”
Hz. Mehdi (as)
savaştan kaçınan, bir barış insanıdır. Hz. Mehdi (as) savaşla değil, sevgiyle, Allah’ı
anarak Kuran ahlakını dünyaya hakim kılacaktır. Hz. Mehdi (as)’nin en önemli
özelliklerinden biri olan "barış ve sevgiyle" din ahlakını insanlara
sevdirecek olması, Peygamberimiz (sav)’in
hadislerinde şöyle haber verilmektedir:
“İnsanlar, bal arılarının beyleri etrafında toplanması
gibi, Hz. Mehdi (as)’ın çevresinde toplanırlar. Daha önce zulümle dolu olan
dünyayı, adaletle doldurur. Adaleti o denli olur ki, UYKUDA OLAN BİR KİMSE DAHİ
UYANDIRILMAZ VE BİR DAMLA KAN BİLE AKITILMAZ. Dünya, adeta asr-ı saadet
devrine geri döner.” (El
Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 29 ve 48)
“Hz. Mehdi (as), Peygamber (sav)’in yolunda gidecek, UYUYAN
KİŞİYİ UYANDIRMAYACAK, KAN DA AKITILMAYACAKTIR.” (Kıyamet Alametleri, sf. 163)
“HZ. MEHDİ (AS)’IN ZAMANINDA NE BİR KİMSE UYKUSUNDAN
UYANDIRILACAK, NE DE BİR KİMSENİN BURNU KANAYACAKTIR.” (El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil
Mehdiyy-il Muntazar, sf. 44)
“Ona [Hz. Mehdi (as)’a] biat edenler, (Kabe civarındaki) rukün ve
makam arasında biat ederler. UYUYANI UYANDIRMAZ, ASLA KAN DÖKMEZLER.” (El-Heytemî, El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il
Muntazar, s. 24)
Bu bakımdan
Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi (as)’ın fitnelere, savaş ve çatışmalara son
verirken, tüm bunları imani, ilmi ve fikri bir faaliyet yürüterek gerçekleştireceğini de haber vermiştir. Hz. Mehdi (as)
döneminde tüm silahların susacağı, savaşların sona ereceği, Hz. Mehdi (as)’ın
zuhuru ve Hz. İsa (as)’ın gelişinden sonra yeryüzüne adalet, barış ve sevginin hakim olacağı, hadislerde şöyle haber verilmiştir:
“Savaş
[erbabı] da ağırlıklarını [silah ve malzemelerini] bırakacak.” (Sünen-i Ibn-i Mace, 10/334)
“Harp
[erbabı] ağırlıklarını [yani silah ve saireyi] bırakır.” (İmam Şa’rani, Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman
Alametleri, 496)
“Düşmanlık ve
kini de kaldıracaktır… Kap su ile dolduğu gibi yeryüzü barışla dolacaktır. Din
birliği de olacak, artık Allah’tan başkasına tapılmayacaktır. Savaş da
ağırlıklarını bırakacak.” (Sünen-i Ibn-i
Mace, 10/334)
“Hiçbir kimse
arasında bir düşmanlık kalmayacaktır. Ve bütün düşmanlıklar, boğuşmalar,
hasetleşmeler muhakkak kaybolup gidecektir.” (İmam Şa’rani, Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman
Alametleri, 496)
Hadislerde “Savaş
ağırlıklarını bırakacak”tır ifadesiyle dikkat çekilen, bu dönemde her türlü “şiddet, zorbalık,
kavga ve karmaşa”nın son bulacak oluşudur.
Dolayısıyla Mehdiyet, -Deccaliyetin tam tersine- insan sevgisine, saygıya dayanan, müşfik, iyi niyetli ve
akılcı bir sistemdir. Hz. Mehdi (as) tüm yeryüzünde adaleti sağlayacak, ancak “tek bir damla kan dahi
akıtılmayacaktır.” Onun hakim olduğu dönem, gerçek sevgi ve barışın yaşandığı,
huzur ve mutluluk dönemi olacaktır. Yani Cübbeli
Ahmet Hoca tarafından CNN Türk TV’deki programda anlatılanların aksine MEHDİYET
ve MEHDİLİK ASLA KORKULACAK BİR ŞEY DEĞİLDİR. HATTA TAM AKSİNE AHİR
ZAMANDA, KURAN AHLAKININ DÜNYAYA HAKİM OLACAĞI ve DİN AHLAKININ
İNSANLAR ARASINDA YAYGIN OLARAK YAŞANACAĞI KUTLU BİR DÖNEMİN MÜJDECİSİDİR.
Müvekkil Adnan
Oktar adına yukarıdaki açıklamaları değerli kamuoyunun bilgilerine bilvekale sunarız.