BASIN-YAYIN ARAÇLARI VE SOSYAL MEDYADA MÜVEKKİL ADNAN OKTAR ALEYHİNDE ÇIKAN ASILSIZ İDDİALARA TEKZİP – 4 

Basında ve sosyal medyada yer alan iddiaların aksine, müvekkil ve arkadaşlarının yaşantılarının kanunlara uygun olduğu, gayri ahlaki her türlü davranış ve yaşam şekline karşı oldukları görülmektedir. 

Bunun en açık delillerinden biri; polis operasyonunun yapıldığı 11 Temmuz 2018 tarihinde, aynı anda 125’ten eve, sabah 05.00 saatlerinde ani polis baskınlarında karşılaşılan durumdur. Bu baskınlarda hiçbir evde, uyuşturucu madde, zorla tutulan kadınlar, gayri meşru iddiaları destekleyecek bir görüntü, birlikte kalan kadın ve erkekler gibi tek bir uygunsuz durumla karşılaşılmamıştır. 

Gözaltına alınan herkesten kan ve ağızdan örnek alınmış, uyuşturucu ve lityum kullanılıp kullanılmadığına bakılmıştır. TEK BİR KİŞİNİN DAHİ KANINDA UYUŞTURUCU MADDE VEYA LİTYUMA RASTLANMAMIŞTIR.

Buna rağmen Furkan Sezer, gruptaki hanımlara lityum kullandırıldığını iddia ederek alenen yalan söylemektedir. Oysa kimsenin kanında lityum bulunmadığına dair laboratuvar sonuçlarını en iyi kendisi bilmektedir.

Ancak gerçek dışı baskı ve eziyet iddialarındaki mantıksızlığı ört bas edebilmek için bu lityum yalanına sarılmaktadırlar. Güya kadınlar, bu grup içinde baskı ve eziyet görmelerine rağmen lityum ile uyuşturulmakta ve grupta kalmaya devam etmektedir. Tıbben, aklen ve mantıken hiçbir tutar yanı olmayan bu iddia asla insanların aklıyla alay etmek demektir.

Söz konusu hanımların 1,5-5 yıl arasında cezaevinde kalmış olmalarına rağmen, hala baskı ve eziyet görmediklerini belirtiyor olmaları dahi bu iddianın geçersizliği için bir delildir.

Hem dosyanın iddianamesinde hem de basında, müvekkilin hanım arkadaşlarına baskı ve eziyet uyguladığı iddiasını destekleyecek tek bir delil dahi yoktur. Bilakis tüm açık deliller, müvekkil ve arkadaşları arasındaki sevgi, şefkat, güvenin gücünü gösterir niteliktedir. Örneğin;

 

-                  Müvekkilin sanık olan tüm hanım arkadaşları, emniyet ifadelerinde ve mahkeme huzurundaki tüm ifadelerinde, müvekkile olan sevgilerini beyan etmişler; hiçbir zaman baskı, şiddet, eziyet görmediklerini, tam aksine daima sevgi, saygı ve özen gördüklerini belirtmişlerdir. Tamamının ifadesi bu yöndedir;

-                  Bu hanımlar cezaevinde kalmayı, hüküm giymeyi göze alarak tehditleri göz ardı eden; müvekkile ve diğer arkadaşlarına iftira atmayı asla kabul etmeyen kişilerdir. Bir insanın tehdit ve baskı gördüğü kişileri savunmak uğruna cezaevinde kalmayı göze almayacağı açıktır.

 

Türk halkının sinir uçlarına dokunarak, kırmızı çizgileri üzerinden tahrik ederek, müvekkil Adnan Oktar ve arkadaşları aleyhinde insanları kin ve nefrete sürüklemek amacı taşıyan söz konusu haberlere bir son verilmesi gerekmektedir.

Ancak müvekkil, bu haberler vesilesi ile akıl, vicdan ve erdem sahibi halkımızın, kendisinin ve arkadaşlarının masumiyetini ve dava dosyasının bomboş olduğunu anladığını belirtmektedir. Eğer gerçekten dosyada suç ve suç delilleri olsaydı, söz konusu husumetli çevrelerin, var güçleriyle müvekkili güya karalamaya, linç etmeye gerek görmeyeceklerini düşünmektedir.

 

Kamuyonun bilgilerine saygılarımla bilvekale sunarım. 25.10.2023

 

Adnan Oktar Vekili

Av. Mert Yetişir

  

Daha yeni Daha eski